Sın Şiiri - Mertali Aro

Geceden kopamayan bir sevda adın
Ruhuma en yakın bir lahzadasın...

Gecenin ayakları adım adım
Boylarken yüzümü
Serin sularında dalgalanan
Bir sevda suratıma serp...

Aysın gözüme günüm
Geceme gündüzüm dönsün
Sen sevdaların en sahici
Tek bir yolun tek gidenisin ...

Bir çocuk koynuna uzanmış
Sıcak bir uykuya yakınlık gibi
Tüm odanın şahitliği
Gecenin ulaşılmaz bir masalısın...

Göğe yükselen avuç avuç
Yüreğe serpili bir tohum gibi
Filizlerin mesken tutmuş
Tek gerçek olan ahirimsin ...

Özlerine, izlerine bir sevda
Atılmış koylarına bir dalga gibi
Korkmadan yaşanan
Cesaret yüklü yağan bir aşksın...

Bahçelerin köşelerine titiz ekili
Dikili bir ağacın gölgesi gibi
Özünde ferahlık var
Sözünde süzülen erinçsin...

Parklara uzanan bir kokusun
Çimenlere uzun yayılmış gibi
Yer tutarsın sağlam köklerinle
Yalansız bir çocuk yüreğisin...

Bir kuş kanadı payı kadar
Kıymetli bir yuva gibisin
Teraneli gagaları şakıyan
Aralıktan uzanan bir Serçekuşsun...

Zarifoğlunun gizli mısralarındasın
Bir bana göz kırpmaların
Sevda kokulu yaprak gibi
Yüreğime akan serin şiirsin...

Kitapların köşelerinde çakılı
Gizlenmiş sanki gözlerden gibi
Utangaç bir bakışla
Adımlayarak atılan mektubsun...

Dört dönen bir kanatlının
Keskinliğiyle görülür gibi
Eşsiz bir parçasın
Dört yapraklı yoncasın...

Her şeyin adına varılan
Manalara bürünür gibi
Sadece sen tarafından
Atılmış bir imzasın...

Zifiriye çalan yollara
Zincir vurulmuş kollara
Kilidin kapısı gibi
Her bir koya ışıksın...

Göz kapaklarına direnirsin
Kalbe giden al bir yol gibi
Dolanırsın ama düğüm değilsin
Hayat ışıyan mucizesin...

Sevdaya tek gerçek kanat
Geçmişten atılmış gibi
Öyle göklerde kıyılan
Kördüğüm gibi bir sevdasın...

Peygamber sözü var zikrinde
Tel tel siyah giyinmiş gibi
Dizeleri bir yolsa
Yalansız bir yola tutulan ışıksın...

Yüzünde şiirlerin en güzeli
Hoş atılmış bir çizik gibi
Gazele dönen simada
Her bir mısranın hecesisin...

Uzaklardan gelmişsin belli
Dağlar aşmış halin gibi
Gülüşlerin daha yepyeni
İlk günkü gibi tazesin...

Parmakların en işlek yerinde
Uzayan bir söz gibi
Halkalara yazılmış isimler
Yolu damara uzanan parmaksın...

Gözümün alabildiği en uzak yersin
Bitmeyen bir şey gibi
Ucun da bucağında izsiz
Benim tek yerimsin...

Hevesli bir çocuk soluğu
Gülüşü güneş gibi
Parıltıları aydan parlak
Sonsuzluğa uzanan gökyüzümsün...

Bakışların vardım tadına
Dahada bırakmam gibi
Öyle yollanmış sözün
Zarif bir ALINYAZIMSIN...

Geceden kopamayan bir sevda adın
Ruhuma en yakın bir lahzadasın...