Öyledir hep;ilkin şimşek çakar,peşinden yağmur yağar.’
Sözü söyleyen Sokrates’tir.Burnunun biraz küçük ve biraz da kalkık olduğu söylenir.Kısa boylu olmasına karşın çok uyanık biridir de.
İşi gücü, yaşadığı kentin en ücralarına değin gitmek ve yolda karşılaştıklarıyla ayak üstü felsefe konuşmaktır.Her ne değin halk onun bu konuşmalarına biraz katlanamasa da sevimli bir insan olduğu için saygı duyar.
Uzunca yıllar bekar yaşayan Sokrates ölmesine on –yirmi yıl kala evlenir.Hegel’in ‘gerçek bir filozof’ Nietzsche’ninse ‘canavar’ diye tanımladığı bu bilge kişinin evlilik yaşamı aile içi kavgalarla geçer.Çünkü eşi Xanthhippe kendisinden kırk yaş gençtir. İtaatkâr bir kadın değildir.Oysa o çağda kadınlardan eşlerinin bir dediklerini iki etmemeleri istenir.
Kocasını gördüğü yerde aşağılar Xanthhippe ; hatta işi ateşli bir söz düellosuna değin taşır ve kavga başlatır.Yine böyle bir günde kocasını tahrik eder; yetmez ve Sokrates’in başından bir kova pis suyu döker.
Kovanın kafasından aşağıya indiğini gören bilge kişi olgunluğa verir ve yukarıdaki tümceyi söyler.
Bu olayın üzerinde hiç durmaz.Hatta karısının huysuzluklarını görmezlikten gelir. Hatta bir açıklamasında’ Karımın yaptıklarından etkilenmedikten sonra bana kim ne yaparsa yapsın umrumda bile olmaz.’ demekten geri durmaz.Tarihe ‘dırdırcı eş’ olarak adı geçer Xanthhippe’nin.
Shakespeare’nin, The Taming of the Shew (Hırçın Kız) adlı yapıtındaki ‘lanetli ve hırçın’ kadın Xanthhippe’den başkası değildir.
Atinalı gençlerin ahlaki yapılarını bozmakla suçlanan ve idama çarptırılan Sokrates yaşama veda ederken üç çocuğunu bırakır karısına. Sokrates’in infaz edileceği gün Xanthhippe de oradadır.Filozof'un arkadaşlarının önünde hüngür hüngür ağlamaya koyulur.Sokrates en yakın dostlarından olan Kriton’a dönerek:
-lütfen biri onu eve götürsün,der.Sonra etrafını çeviren gençlerin tanıklığında baldıran otundan yapılan bir bardak zehri kafasına diker.
Çoğu staocu olan yakın arkadaşları göz yaşlarını tutamazlar.Kuşku olgusu onu ölümün eşiğindeyken bile meşgul eder.Arkadaşlarına ‘ çok garipsiniz.Nedir ki sorununuz’,diye sorduktan sonra ‘böyle bir sahneye tanıklık etmesinler diye kadınları gönderdim.Şimdi sizler de sessiz olmalısınız,metanetli olmalısınız.Kendinize lütfen hakim olunuz.,der.Kaldığı odada bir süre sağa sola yürüyen Sokrates böylelikle vücudunun her noktasına zehrin yayılmasını erekler.Elleri uyuşmaya,ayakları bu toparlak beden taşıyamaz duruma gelir; uyumaya uzanır.
Son sözlerini dostu Kriton’a söyler.O’na ,Asclepios’a olan bir horoz borcumu n’olursun unutma ve öde,olur
Sokrates’in ölümü ,belki de yaşamında gördüğü en etkili şimşekti Xanthhippe’nin… Gözlerinden boşalan billur değerindeki yağmur taneleri çocuklarının saçlarını ıslatarak aşağılara akar yıllarca…
Kayıt Tarihi : 14.5.2021 00:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!