Simeranya Şiiri - Yusuf Sarı 2

SİMERANYA

Gizemlerle örülü bir dünyanın gizemli adı,
İhanetin olmadığı mavilikler ülkesi,
Simeranya gel, ey ötelerin sesi…

Yüreklerin karanlık dehlizlerini aydınlatan güneşler gibi,
Vuslata doğru akan soğuk pınarlar gibi.

Bir geminin ardında çığlık çığlığa uçuşan martılar gibi,
Gül yüzlü sevgilinin dudaklarında dökülen nağmeler gibi.

Çöl yağmurlarına hasret topraklar gibi,
Aşkın bağrında filizlenmeyi bekleyen tohumlar gibi.

Tevbe bekleyen günahlar gibi,
Zemzem bekleyen kurumuş dudaklar gibi gel,
Simeranya gel, ey ötelerin sesi…

Dolunayda suya akseden huzmeler gibi,
Gurbet kokan sevda kokan türküler gibi.

Kalbimi sürükleyen boz bulanık hayaller gibi,
Ummanların ötesinde düşünü bekleyen bağrı yanıklar gibi.

Kâkülleri gözyaşıyla ıslanan yıldızlar gibi,
Ateşin aydınlığına koşan pervaneler gibi.

Susuzluktan damarları çatlayan çiçekler gibi,
Gözyaşıyla ıslanan şiirler, şarkılar gibi,
Simeranya gel, ey ötelerin sesi…

Ruhun pörsüyen yanlarında açmayı bekleyen çiğdemler gibi,
Çölün sıcaklığında yanan ceylan bakışlı cananlar gibi.

Yüreğinin yamacında umut taşıyan sevdalar gibi,
Limanlarda vuslatı bekleyen ıslak kirpikler gibi.

Şafağın bağrında filizlenmeyi bekleyen kardelen gibi,
Bir kefen içinde yeniden yeşermeyi bekleyen tohumlar gibi.

Kelebeklerin ömrünü uzatan gülüşler gibi,
Bakışlarıyla güneşin yolunu kesen cananlar gibi,
Simeranya gel, ey ötelerin sesi…

Unutma Simeranya, hiç olmak yok olmaktır,
Ama toprak olmak, bir çiçeğin özünde yeniden doğmaktır

Gönüllerde hışırtıyla açmayı bekleyen tomurcuklar gibi,
Yağmurun kokusunu özleyen yaralı kuşlar gibi bekliyorum.
Simeranya gel, ey ötelerin sesi…