Bügün yaşlı olanlar:
Dünün gençleri idi.
Çolup, çocuğu için:
O insanlar titrerdi..
O analar, O babalar:
Onlardı bize bakanlar.
Nasıl olurda Evlatlar:
Onlara yan, yan bakarlar.
Bir kısım ana, babalar:
Hasret kalır evlatlara.
Nice hayırsız evlatlar:
Bakmaz ana, babalara.
Çoğu baba ğurbet elde:
Gece, gündüz hep çalıştı.
Sıla hasreti ile yanıp:
Çolup, çocuğu büyüttü..
Yemeğini kendi yaptı.
Hem bulaşığını yıkadı.
Postadan mektup beklerdi.
Şimdi evinden kovuldu..
Genç yaşında yandı baba:
Sıla, evlat hasreti ile.
Köyde hanımı bekledi:
Birgün gelir beyim diye..
Şimdilerde moda oldu:
Yaşlılar pek istenmiyor.
Gelin,damat birleşerek:
Ana, babayı kovuyor...
Seneler ne çabuk geçti.
Anneyle, baba yaşlandı.
Eve ise gelin geldi.
Anne, baba terk edeldi.
Nice anneyle baba;
Çok sıkıntılar çekti.
Her zorluğu aşarak:
Evladını büyüttü.
Evlat geldi kemale:
Yaşlandı anne, baba.
Bu defa anne baba: Eve oldular fazla...
Oğlan, gelin anlaştı:
Bu ihtiyarlar fazla.
Ayın çatı altında:
Kalamayız biz asla...
Biraz üzgünde olsa:
Bizim delikanlımız.
Artık sözü geçmiyor:
Söz gelinin yüzde,yüz.
Oturup düşündüler:
Bir karara vardılar;
Anneyle, baba fazla:
Gidip yurda koydular..
Yaşlının evi oldu: artık darulaceze.
Aylar, yıllar geçiyor:
Gelen yok zıyarete...
Zan etmeki evladım:
Dünya sana kalacak.
Annene yaptıkların:
Birgün seni bulacak...
Ali SandıkçıoğluKayıt Tarihi : 27.12.2015 21:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!