Ne ıssız geceme nefes,
Ne tutsak yüreğime kafes oldun hayat!
Şimdi ellerini dola boynuma Clark!
Kapat gözlerimi,
Mutluluğunu kulaklarıma fısıldayarak.
Yağsın en hırçın haliyle yağmur,
Suya karışsın şu kara bulutlar ağlayarak,
Bu gece içime huzur girsin,
Yıldızlardan ışıl ışıl yansıyarak.
Islatmak gibi bir ahtım yoktu.
Arkamda bıraktıklarımı ağlatarak,
Geçmişime tutsak kalmayarak
Yağmur damlalarıyla avunmaktı belki de amacım,
Islak sokaklarda elim sende oynayarak.
Yürümek… yürümek… yürümek…
Hiçbir şeyi düşünmeden
Bomboş sokaklarda yürümek
Yaralarım acıtmazken arsız arsız yürümek
Sol yanımın sesinden uzaklara
Taaa uzaklara yürümek…
Felek sana da gülsün bu gece Clark
Hazineler sersen olmazdı bak,
Hele birde son demindeyken ömrün!
Mutluluk kadehinden sende içmişsin gibi yap.
Hava güzel mevsim de bahar,
Say ki papatyalar toplayarak yürüyorsun
Ellerin ellerimde ‘seviyor sevmiyor’ diyerek
İşte yanımda duruyor bak,
Senin için en güzel taht.
Ne ıssız geceme nefes
Ne tutsak yüreğime kafes olamamışken hayat
Değerlendir işte,
Senin olsun kısada olsa en güzel baht.
Bu geceyi de meyhanede söndürtecek
Biliyorum felek, sende sebeplen,
Yüreği ıssız dost “Martin Clark”
Songül A Yılmaz
Kayıt Tarihi : 25.12.2017 14:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Beğeniyle oludum
TÜM YORUMLAR (2)