Ah dedem ah,
Bu gün sadece 84 yıllık daha gösterişli bir saksısın.
Diğer binlerce komşu saksının arasında,
Reçineleri her yere bulaşmış bir ormanın ortasında,
Yalnız başınasın.
1000 yıl güneş görsen kıpırdayıp söylenmeden gecesiz,
Susuz, hissiz 1000 yıl da ayaz yedim demeden,
Belki yalnız daha büyük
Ve dağılmış bir saksı olursun kimsesiz.
Vah büyük dedem vah,
Varsan dedemin saksısına senden belki biraz küçük,
Yayılmamış; senin gibi büyümemiş,
Senden daha yüce ve şanslı değil,
Eşinin ayaklarının altına gömülmemiş.
Vah büyük dedem vah,
Belki 120 yıllık devasa bir saksısın.
Elif sandığın çamların arasında,
Kozalakları her yerine dökülmüş,
Kalkıp ayağa silkelenemezsin.
Bütün komşu saksıların arasında
Sosyalleşmek için bir araya toplanmış
Yok olmuş ve bozarmışsın.
Hiçlikten tekrar doğacağın günü düşünüyor
Ve bu bilincin senin gibi bir saksıya dönüşmesini bekliyorum.
Tıpkı benim de komşularımın ortasında olduğum gibi
Reçine vermeyen şehirlerimizde,
Birlikte yapayalnız, ıssız ve sonsuz bir döngünün içinde...
Kayıt Tarihi : 6.5.2023 03:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kültür olan ölülerin toplu bir yere gömülmesi, "belirli" aralıklarla ziyaret edilmeleri, Materyal bir park olmaları ve Şehirlerin de buna konu edilmesidir hikayesi. Bazısı çok sever çiçekleri, meyve veren ağaçları ve tadı olan oksiyen veren ağaçları böyle materyal parklarda. Ha akvaryum hobisi ha saksı furyası...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!