İnip şilepten
Geri döndüğü evinde
Narenciye bahçesinde aldı soluğu.
2. Kaptan olmak kolay değil:
Hem yukarıdakini gözleyip kollayacaksın
Ve hem o olsan, gene gelip portakal istersin,
Bilirsin;
Hem de inip aşağı
Eve
Bahçene geçeceksin.
Mersin’de bahçeler,
Işıl ışıl turta turunçgiller.
Bergamot, greyfurt,
Mandalina,
Limon.
Bir hayali kan kavunu tuttu elinde
Seyrüseferlerinde
-Gemide.
1. Kaptan gibiydi,
Bahçeleri yaşarken…
Geçti oturdu
Dalların, meyvelerin arasına.
Şimdi de Anamur muzu
Ve hatta şimdi de Kan portakalı…
Örümcekler geçişiyor
Thai-Burmese sularından sığnak,
Odun barakalara,
Sığ ve çıtkırıldım.
İnce bedenler, toprak sürülmüş.
Hindistan cevizi var,
Kıracağı yok;
İnsan bir alır bulur da bunu da satar.
Meyvaları kemirirken
Ege’de Burhaniye pazarının da
Pek farklı olmadığını düşündü.
Gene bir kalabalık dolacak;
Ağır ishal:
Başbakanlar camda görünüyor
Ve kahvelerden bunlar alkış koparıyor.
Aman ne güzel;
Obama bir zenci, başbakan oldu.
Zihinler sessiz.
Bir kaptan olarak
Gurur duyması için kendisinden,
Ki sevdiği mesleği
Elinde avucunda,
Generalleri de
Heyecanında görmek gerek.
Ve gücenmemişliklerinde.
Açılacak gene sulara,
Beyaz kuşanmışlığındaki
Bir çeşit hipokrat yeminiyle,
Robinson Crusoe’nin izinde.
28 Nisan 2010
Akın AkçaKayıt Tarihi : 28.4.2010 20:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
çeltik çeltik, şuracık… -
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!