Bilmese bile kimse işin iç yüzü
Ya samandan mahrum köylü ya saptan
Yenecek kıymalar geçmiş üç yüzü
Sıkı isen et al gidip kasaptan
Saplanırca bıçak hayli derine
Sığınmacı sardı tüm bu diyarı
Yer fıstığı eksen onun yerine
Şahsından daha yeğ çengel hıyarı
Ayakta güç bela duruyor gövde
Ve beynim zonkluyor oldu habire
Gurbette zor imiş çekmesi sevda
Ölmeden girmekmiş bil ki kabire
Biraz üşümüştüm geçen yıl güzün
Zemheri düşürdü belki bu hale
Kapalı zarf usül satılıp hüzün
Malesef üstüme kaldı ihale
Manik depresiftir sokağın itler
Karanlık gece de seni tanırlar
Bağır ne vakit diş baldıra kitler
Aklını kaçırdı bile sanırlar
Örtündüm başıma montun kapşonu
Haklı kim çağırsa bekçi mahale
Foça'ya tatile gitsem yaz sonu
Yancı yazılsam mı yada Nihal'e
Muhallebi tatma çekiyor canım
Kestane pişirsem acep ocakta
Soğan doğramayım burnum akıyor
Menisküs hortladı şimdi bacakta
Çapraz bağlarında anası ağlak
Tendonun geçmesi gerekip gözden
Kuzu alamazsan alarak oğlak
Kebap et yararlan hem meşe közden
Taze fasulya'ya sallanan kaşık
Eş değer bıldırcın ve çil tür av et
Her kim ki güzele olmuşsa aşık
Dağılır bir nebze hüznü kasavet
Sevdiğim spor dal keçi gütmesi
Kurd'a yedirmemen esas mesele
Hamam esna sorun sabun bitmesi
Ben su döküneyim sen sırtı kesele
Kısalıyor gece gündüz uzuyor
Nisan yağmuru alt ıslanma hoştur
İnsan kendisine bazı kızıyor
Mezarlıkta ıslık çalma nahoştur
Eşlik et kim tango vals'e gidiyor
Dünya kıskanmak da bizi hatim et
Soğan bulsa mesut, bayram ediyor
Görse yoğurt öksüz görse yetim et...
Kayıt Tarihi : 4.4.2023 16:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!