(hoyratlık ülkesini kuşkuyla yoklayan
kalû- belâdan beri muhalif ehven-i şer’e;
bin duayla giyinip sözün son hırkasını
aşkın zalim kuyusunda demlendi şair…)
kokusundan tanırdı beyaz ölüleri
kırk yürekli
kırk yiğitler dergâhından
süzülüp ak memelere
iki nüfuslu kentin pasavansız yolcusu
yetim kalmış kum tanesine
şikâyetlendi gizlice
seninle bilendik ey!
seninle belledik hangi ağır göçten kaldığımızı
pas tutmamış asil künyenle
dili çekilmiş mezarlarda
hangi çılgın arzunun yatalak mahreminden
ki acılar kürsüsünden vaaz ettin hep
ki cinnetimizdin
ki cennetimizdin sen
bin sabırla geçtik semaha
neresine dokunduysak bir sabinin
esmer bin ağıt düştü gökten
döşümüzde mızraklarla
kaleler böyle indi
otağlar kuruldu sayrılığı nüksetmiş divanına
yıllanmış bin âhın mirası durdukça sırtımızda
böyle gitti atlılar
bin atlı daha var lâkin
evrenin sonsuz yolunda
şimdi
ikiye böl beni
bir yarı ele güne
bir yarı kendime
“ol” de ki düşeyim bin mürg’ün kanadından
(30 Eylül 2006)
('ŞİKÂYETNAME', Hayal Yay. Temmuz 2010, Sayfa 96)
Kayıt Tarihi : 30.9.2006 19:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Naime Erlaçin](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/09/30/sikayetname-21-bin-murg.jpg)
ehil!
Her bütünün tamamı bize uygun olabilir mi? Veya her bütünün tamamı kötü müdür.
.......................
Kendimizi sevmeden,başkalarını sevebilir miyiz?
Simurg olalım elbet.
--
Şiiriniz çok manidar,
Tebrik ederim.
Turhan Toy
TÜM YORUMLAR (4)