Şiirsel Deneme 1 Şiiri - Kara Çocuk 2

Kara Çocuk 2
76

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Şiirsel Deneme 1

Seni sevmek; Anadolu’nun sabır nakışlı kilimlerinde
En temiz Türkçeyle bir dua okumak gibi .
Gözlerin; Aksaray’ın ayazında içilen bir bardak demli çay,
Gülüşün; bozkırın ortasında ansızın açan o mağrur çiçek.
Yavuz Bülent’in diliyle diyorum sana;
Öyle duru, öyle ak, öyle bizden...
Adın geçince toprağın göğsü kabarıyor,
Gökyüzü yerini yadırgıyor, ben kendimi...
​gece yarısı... sisli bir bulvarın en tenha durağında
paltomun yakasını kaldırmışım, gözlerimde o eski sancı
şalterler inmiş, şehir susmuş, sirenler kesilmiş
bir tek senin yüzün asılı kalıyor o karanlık boşlukta.
Attila İlhan’ın kasketini eğip geçtiği o yağmurlu caddelerden
seni alıp kalbime mülteci yapıyorum.
be hey Dolunay! korkunç bir güzellikle düştün içime
bütün bildiklerimi yaktın, bütün ezberlerimi vurdun
sen bir ihtilal gibi geldin, ben sana teslim oldum.
​Ve sonra bir sükût başlıyor Nurullah Genç’in rüyalarından,
Gül ve Bülbül’ün o bin yıllık davası bitiyor tenhalarımda.
Gönlümün mermer basamaklarında bir Çalıkuşu sekiyor;
Ürkek, anarşik ve bir o kadar mukaddes...
Hangi dalıma dokunsan orası cennet bahçesi,
Hangi kelimeme değsen orası ebediyet mührü.
Zamanın zembereği kopuyor, mekanın perdeleri yırtılıyor
Ben seninle sonsuzluğun o en ince sızısına uyanıyorum.
​İşte böyle ...
Aklım bir korkak gibi kapı eşiğinde bıraktı beni,
Mantığım çoktan terk etti bu firari şehri.
Bildiğim ne varsa döküldü avuçlarımdan birer birer,
Geriye bir tek sen kaldın; en hakiki, en ağır gerçek.
Fıtratın kanunuymuş, kalp nankör değilmiş
Bilgi silinirmiş de, sevgi kazınırmış ruha.
​Akıl unutur, ceketini alır, sessizce gider.
Kalp hatırlar

Kara Çocuk 2
Kayıt Tarihi : 18.12.2025 00:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!