Siirli Hanimagalari ve Feristah Babalari ...

Seyfi Karaca
5087

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Onlarin edep veya edebiyat dünyasinda TOPLUMUMUZ veya Milletimiz diye hic dilden düsürmeyip görsel ve sekilsel DEM VURDUKLARI siradan insan hayatinin hicbir sanatsal degeri olmayacagi icin emmi dayi hala teyze bakkal berber irgat amele dede ebe…giller hic yoktur. Oysa yeryüzünün en güzel insan diliyle ve büyük bir hos görüyle kendini cgaltip dünyaya büyüten TÜRK TOPLUMU; bütün tarihsel siyasal veya kültürel kazanim deneyim ve birikimleriyle kendine özgün farkliligini saymakla bitmeyen sevgi saygi ahlak adalet onur paylasim…gibi saglam ve sarsilmaz INSAN TOPRAKLILIGINA künyeleyip sicillerken, asla vazgecemeyecegi; her vazgecisinde korkunc yabancilasma yalnizlasma cürüme yozlasma kokusma ve yitiklik yikim ve bozulmalar yasayacagi ; dede ebe dayi emmi konu komsu ve hic tanimadigina bile kanatlanip kucaklayan Hala, Gardas, Abi.. hatir-gönüllü kavrayip kucaklayan insan dilliligi vardi.
Hal böyleyken `Dünyanin En Tuhaf Mahluku`nda Nazim Hikmet :
„ Koyun gibisin kardesim/ Gocuklu celep kaldirinca sopasini/ sürüye katiliverirsin hemen/Ve adeta magrur/kosarsin salhaneye/ Dünyanin en tuhaf mahlukusun yani/ Hani su derya icinde olup/ Deryayi bilmeyen baliktan da da tuhaf/ Ve bu dünyada, bu zulüm/ senin sayende/ Ve acsak, yorgunsak, alkan icindeysek eger/ ve hala sarabmizi vermek icin üzüm gibi eziliyorsak / kabahat senin/-demege de dilim varmiyor ama-/ kabahatin cogu senin canim kardesim „
….yasadigi hayati SOSYALIST ARANJMANDAN derleyip toparlamadigi sebebiyle akreplesip süründügüne tanimlayip tespitleyerek, sosyal sorun halindeki her gidisi merdiven basamaklayan satirlariyla söylemek istediginden fazlasiyla söyledigi halde `demeye de dilim varmiyor amma `yla ahmakligin dibinde gezinen sosyal MAHLUK olarak görüp tanimlayan Nazim, sanki dünyanin birbaska yerinde bambaska ve daha bir INSAN GEZEGENi tipli yasam dolasiminin varlik MELIKESI gibi, ÖTE bir kainattan güpgüzel cennet müjdelercesine `bana takil, hayatini yasa ` parolali kendinden emin olmuslugun Artiz Afisini reklam etmekte. Oysa kendinin hayal güdümünde paril paril parlattigi asilsiz bir IDEALISTLIGIN kurtulusu olmayan kancasina takilip giderken, cok degil yarim asir bile dayanma gücü bulamayip catirdayip cökeceginden ne özgün ileri görüslüüge sahipti, ne de duyumu sezgisi duygusu yahut haberi vardi. Cünkü varolan toplumsal veya breysel sorunlara ilgilenip bakan sorun veya cikmazlari yerinde gören tespitlerde bulunmak isin bir yarisiysa, diger yarisi isaret edilen kurtulus care yol ve yöntemlerin varolandan daha büyük derin ve kalici yikimlara-kisiyi kendi hayatindan söküp soyutlayan hiclik cabasiyla- kundaklayip sebep veren elalem akil güdümlüsü ve bagnazligin pesin hükümlüsü; cok bilinmezlige keyfi klavuzlugundan kisilik ve karakter takinmamasi gerekirdi.
`Kerem Gibi`deyse :
„ Deeert / cok/ hemdert yok/Yüreklerin/ kulaklari /sagir../ Hava kursun gibi agir/ Ben diyorum ki ona : / Kül olayim/ Kerem / gibi/ yana / yana / Ben yanmasam / sen yanmasan / biz yanmasak, / nasil cikar karanliklar aydinliga/ Hava toprak gbi gebe,/ Hava kursun gibi agir /Bagir/ bagir/ bgiriyorum, / Kosun/ kursun / eritmege/ cagiriyorum„
…..kizmis köpürmüs sorunlar birikiminin cok seyredilmis ve defalarca PROLETER kostümlülüge uyarlanmis sahne giris cikisi gibi, koyu kivama oldukca eren yüksek patlamaya müsait mevcut durumun kadrolasmis görevlendirilmisliginden kendine göre yazilmis roller ve görevler üstlenen PIYES`in soyut TiYATRAL figuraninini canlandirmaya sahne gürüldetip costururken bu siirinde Hikmet Nazim, olsun diye diriltip canlandirmaya calistigi kalabaliklarsa hem icat olmus seyirci, hem de yapay görsellige bileti kesik kuru gürültüler koparan icabin oyun istirakcisidir.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta