Vakit geldi, artık eski bir sandalyede,
Yaşamak için çok şey vermemiz gerekiyor ama yaşatmak için,
İnsanı sonsuza kadar yaşatmak Rabbimizin eserlerindendir.
Zaman nehirdeki bir piranha balığının dişlerinde ezilmiş olarak uçup gidiyor.
Nereden bulabiliriz, uzayın sonu var mı?
Atasının uçsuz bucaksız denizleri gibi bir sonu var mı zamanın,
Evet, atasının rengi beyaz mı, zaman çok uzak,
Bir tutam çörek otu gibi ezilmiş yağda.
Ve tıpkı limon gibi kokuyor, zaman geçidi,
Şimdi pahalı boş zaman,
Boş zamanlarında ne düşünüyorsun,
Kayahan sevgilisini koynuna alır.
Nazım, Piraye'ye mektuplar yazar.
Orhan Veli İstanbul'u dinliyor,
Atatürk konuşmayı hazırlıyor.
Sonsuz bir hediye mi?
Geleceğe gidersek, ona şimdi mi diyeceğiz?
Ya da geçmişe nasıl gideriz,
Sen benim babamsın, annemsin, kardeşlerimsin, ecdadımsın, halkımsın diyoruz.
Zaman ne olursa olsun.
Sonsuzluklar sığar mı zihnimize?
Bir şeyler bilelim ve en genç fikirler aklımıza aksın,
Yalnızlığa yalnızlık denir,
Zaman asla bitmese de, bitiyor.
Babama dönersen selamlarımı ilet,
Şairler arasında Kısakürek Necip Fazıl, Zübeyde Hanım ve Ata,
Ve aslanlar yapan vatan, fatihler vaat eden zaman,
Sonsuz masallara merhaba deyin.
Her gecenin sabahında,
Hüzünlerim ağlar,
Artık benden başka şair yok,
Hepsi öldü,
Şiirleri seslendirilir.
Kayıt Tarihi : 27.3.2023 18:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!