Şiirler anlatamaz tenini…
Anlatamadığı şu ki,
Gül ile gelincik arasında
Itırlı kadife çiçeği billurluğunda
bir ten…
Ve tenindeki o koku…
Yaradılışının en güzel yanı
Kimseciklerde yok
Bir sana sinmiş
Sanki yalnız bana buram buram
İstemem zaten başkası alsın kokunu
Başka şairler…
Yüreğimde durmaz yerinde
Şiirler koklasa seni
Kıskanırım deli gibi…
Şiirler anlatamaz sıcaklığını…
Irak düşleyişlerin en yakını bana
Lakin duyumsayamaz şiirler bunu...
Duyumsayamadığı şu ki,
Cennet yeli gibi…
Ilıtılmış bir yangın bana
Hissetmek öylesine delibozuk ki
Bazen cennet ırmağında kor kor yanmak
Bazense yakıcı bir ayaza kalmak…
Sıcaklığın,
Bir kelebek sıvazlayışı yüreğimi
Bir nefes dokunuş bana
Kimselere değil…
Teşbihe salabilirler bir iki şeyle aslında…
Sanki düş güvercinlerinin kanat
çırpışlarındaki serinlik…
Öyle bir vücut ezgisi ki
Yürek sağır olmuş ama duyulmuyor
Bir bana seda…
Sıcaklığın,
Dokunaklı bir şefkat silsilesi…
Kanguru kesesindeki yavru saadeti
Sığınmak bir nevi…
Sığınak bana sıcaklığın…
Öyle…
Böyle…
Gene de bunlar değil sıcaklığın
Ben bile anlatamıyorum
Şiirler nasıl anlatsın seni…
Nasıl ki anlatılmıyor aşk yelpazesi
Nasıl ki tarife gelmiyor cennet
mısralarda…
Şiirler nasıl anlatsın seni…
Şiirler anlatamaz gözlerini…
Nasıl anlatabilir ki
Kısa ve seyrekçe yerine dizilmiş kirpiklerini,
Kirpiklerinde biriken çapakların güzelliğini…
Kirpiklerin perdelediğinde cennet ormanı
göz rengini,
Perdelerin yüreğime kapanışını…
Anlatabilir mi zifiri kalem uçları…
Kalemi kavrayan yabancı eller…
Şairler…
Şiirler anlatabilir mi gözlerini
Canevimdeki ferin sebebini…
Anlatabilir mi…
Dili düğümlü şiirler anlatamaz da seni
Ya sensizliği
Bunu anlatabilir mi…
Beceremez değil mi…
Beceremediği şu ki,
Yokken sen,
Çuvala dolmuş çaput çaput günler
Can bulup ölür gayesizce
Ne bir dört yapraklı yonca şansı
Ne duygular pusulası…
Yönler şaşkın…
Yollar kıyamet zelzelesinde adeta
Her yer yerle yeksan
Bulut yok…
Atmosfer çok cüzi
Yaka bağır açılmış bir nefessizlik…
Sensizlik…
Böylesine seninleştiğim bir demde
Senin olmayışını anlatamaz şiirler…
İnsanların ezberindeki ölüm gibi…
Ezber bozan…
Gece kelli felli,
Dibime kadar karardığında,
Gün ışığı küstahlığında aydınlığımken sen,
Beni vecde getiren bu hüzün oluşumunu
Anlatabilir mi şiirler…
Anlatamadığı şu ki şiirlerin,
Gece sen oluyorsun
Yıldızların efkarlı…
Koca kenti kirletenler
art arda cigara tüttüren yıldızlardan
başkası değil...
Ay’ın gözleri kan çanağı
Ay’ın elleri tütün kokmuş
sarıp sarıp içmekten…
Efkarlı ki hem de nasıl…
Gezegense alkolik bir bedenin
ağır gelen başı gibi
dönüyor…
Gözleri boş şişenin dibine dalmış
Karanlık…
İşte sen
İşte sensizlik…
Velhasılıkelam…
Ne şiirler anlatabilir seni
Ne bir mısra bozuntusu
Ama ola ki tarifine yaklaşılır
Bu kez sen yanaşma
Kafiyesizliğe, ölçüsüzlüğe aldanma
Şiirlerin ölçüsüzlüğüne dahi sığma
Bırak lal kalsın şiirler
Asi ol
Tanımsızca…
Kayıt Tarihi : 23.5.2009 15:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!