Şiirler Şiiri - Zekai Mahir Aktepe

Sanma uyurum çok rahat
Geceler kısa neyseki
Yetişmiyor sigaram
Uç uca yanan
Gelmiyor iki araya yakam
Gömlek ütüsüz
Pencere tülsüz
En acısı da ben sensiz

Kuşlar güneye indiler bile
Kalakaldım ben
Bıraktığın gibi
Çantam valizim toplu aslında
Üç beş gömlek birkaç merhem
Hazırım yolculuğa hep
Yok yalnız bahanem
Gitmek için bayram gerekir
Senden alan esenliğini
Bahanesiz çalamam ya kapı
Kaç kere ellerim gidip geldi eşiğinde
Ne ağır şeymiş davetsiz kapının tokmağı
Velhasıl çalamadım kapanı
Çaldığın gibi kalbimi

İnsanları sevdim kirli paslı, zengin fakir ;
Ayırmadan kayırmadan…
Şu bu demek olmazdı
Acıklıdır aslında hepsi
Efsanedir, her sevmek hikayesi
Ancak bu yüzden,
Keder düşer satırlara
Aralarda süslersin sen
Kifayetini sözün
Geçse de vakit hunharca
Aksa da sular gibi ömrümüz
Mahzenleri yıllandırır güzelliğin
Çöker iki görkemli dağ arasına
Karadeniz’in güzel bağrına
Sahi seni anlatır tek düze
Hüznün benzer güze
Sana dokunur inci tanelerinin
Yakuta dönüşmüş kristalleri
Seni yazarım işte aramam sebep
Ayırmadan tek bir meşrep
Öykün çınlayacaktır hep
Çektim aldım severek derdini
Bu yüzden kederli
Bizim ikimizin serüveni

Ne zaman biterse kâğıt ile kalem;
Ne zaman ellerim yazmaz
Dillerim söylemez
Gözlerim ima etmez olursa
O zaman bil ki tutsak gece
Ve gündüz yok üstelik
Kalbim attıkça takatim olacak
Sevmeye seni
Gençlik var diye değil
Kızılca kıyamet gelecek diye değil
Kalbim bile tükense bu işten
Ve artık biz yoksa madem ;
Değişir sanma, açmayan günden
Tükenmemiş umutlar doğar
Ki bu sevda
Evrene ancak sığar
Ruhumla seveceğim seni
İnandığım sonsuza kadar

Alırsan bir yanık kokusu ;
Telaşlanma değmez ateş sana
Sıçramadan üstüme soğuk külleri
Bu yürek nice yangınlardan çıkıp
Nice alevlere direnip durdu
Alışkınım hakeza can yakan her şeye
Gölgeyi ve selameti sevdiğim kadar
Acısını da seviyorum aşkının
Kış ayları soğuklar ve kar
Dokunmaz bana tek bir zarar
Hasılı duyarsan tütsülü garip bir duman
Bu öyle ki asırların ihtişamı kadar
Telaşlanma sevgilim yanan odur ki
Yüreğimden alevlerin damlar