Çizelgesi dakiktir, otobüs de kullanabilirsiniz.
Tebessümünüz peçe ardı sarsıyorsa kürsüyü
Olsun, zelzele gülüşlerinizden gelsin.
Profesörden aldığım kitap gibi hediye,
Nereye bıraktıysam sizi orada buldum.
Kantinde köşenize çekilmişsiniz yine.
Sizi görünce biraz duruldum...
Bazen bir camın ardında oluyorsunuz sır gibi,
Bazen bir çarkın içinde koşarken yakalıyorum sizi,
Hissediyorum, düpedüz ezberliyorsunuz beni:
Gözleriniz nereye çevriliyorsa bir sonraki bakışınız banadır.
Özgür bir ruhun olması ne hoş çevremde,
Biraz da içten isyankarsınız sisteme.
Bakınız bunlar da burada kalsın...
Sisli bulutlarınızı birlikte delelim.
Altım sonedir, üstüm serenat, olur mu hiç ne münasebet?
Sizi üzen ne var ise buna yek son verelim.
Bağırılacak sırlarınız var ise emanetime bırakınız.
Güçlüsünüzdür sezerim, bir tutam da anladım sizi.
Tırnaklarınız isterse hep akademik dursun.
İsterseniz potada zer, isterseniz bir örste ayırsın kararlar bizi.
Satılacak bir hayal birikintim yok, içinde yüzesiniz.
Adam otu değilim ki söküp boynunuza süresiniz,
Dümdüz bir yoldan gelmediysem de dağdan da inmedim.
Biraz dağınık ilgim, ne yapardım öyle olmasa!
Oturup birer salepe, yarenlik etmek için
Şu şiirler olmasa?
Gökay Yaşar Üzümcü
Kayıt Tarihi : 7.11.2021 22:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Serenatın sözlü olarak enstrümana eşlik ettiğini bilirsiniz, yazıya dökerek biraz katılaştırmış olabilirim ancak sone türünün başına yerleştirdim, biraz da çizgileri belli durması gerekiyordu.

...
Elbet kişiseldir şiir...
Tarz diye bundan derler...
Hani "Kendini tarzını" yaratanlara
"Özgün" diye tanımlanan....
Siz de öyle Gökay Bey...
Şiirin temasından, şekline kadar...
Elbet "dili kullanma" beceriniz de..
İlgi duyulan bir "karşı cinsin" gözlemi konu şiire..
Kendine has "öz ve biçim" ile..
Tebrikler...
Değerli görü ve eleştirileriniz için teşekkür ederim Mustafa Bey, algılarıma ışık tuttunuz.
TÜM YORUMLAR (2)