yaşamak diye bir endişe başlar
gönülde sızı sızı bir esinti
ne denir bu karışık düşünce cümbüşüne
kaplar benliğini ansızın hasret
başın dumanlı, yüreğine usulca
yavaş yavaş damlar özlem kırıntıları
yakana yapışmış bırakmaz
sevda bir bela gibi bulaşır kanına
oysa sen kendini tanırsın
benliğini ele geçiremez
asla bir daha aşka gelemezsin
çünkü yaşamı tecrübelere soruyorsun
hataları yapa yapa körelttiğin
ve doğruları bulacağın kesin
ama nafile bir daha derinden vurulursun
hem de can evinden
başlarsın bir daha gönül macerasına
tenha köşeler, uykusuz geceler
gözlerin dalmış uzaklara
hüzün kollarını açmış sonuna kadar
artık yakalanan en mahzun
acemi ve solgun
bir aşığın düşleridir
tam da bu demde
şiire sığınırsın
çünkü seni hesapsızca
sorgulayan ve tahlil eden
yalnızca bu sözcüklerdir
başka da kimse duyamaz
çırpınıp duran yüreğinin sesini..
İzmit / 18.04.2002 Saat: 02:06
Cafer TaşkınKayıt Tarihi : 18.6.2008 10:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir şu an evli olduğum ve canımdan çok sevdiğim eşim Arzu Taşkın'a ilk hissettiğim yoğun aşk günlerinin duygularıma yansıttığı dizelerdir. Kendimi çaresiz ve ne yapacağını bilemez bir durumda hissettiğimde ya şiir okurum ya da şiir yazarım. Bu benim yagane yaşam biçimimdir sevgili dostlar. Şiir yürekli, sevda yürekli ve aşk yürekli insanlara binlerce selam olsun..
Siirdeki yalinlik yüregindeki yalinliktan ve temizliktendir. Sendeki bu yalin temiz ve koca yürek oldukca biz siiri daha cok sevecegiz. Tesekkür ederim Cafer abicim. Yüregin dert görmesin. Yüreginden öpüyorum.
Sevgiler........
Imam Yildirim
TÜM YORUMLAR (3)