Kalbimi ilerleyen bir tarihe bıraktım
Bu aralar kuş olup uçmayı bile
düşünüyorum
Bütün bu yükseklik korkularımla
yüzleşmek
iyi gelebilir bana
Hem benim ellerimde şiir yanığı var
Güvercinim
Bu sebepten,
kalbimdeki ritmik sayısını kısaltım
İçimdeki şiirleri de ucuza
bastırdım
ben anamın dikiş makinası gibi ,
yazıyorum bu satırları
Her yanımdan ağır hasarları nostarjik
sesler çıkıyor
-Eteğim fosforlu olsun anne-
Yoksa bir anlami kalmaz bu hayatın
Herkes gibi benimde uykusuzluk
prömlemlerim var
Biliyorum,
Hep bu bozuk makine yüzünden
Oluyor bunlar
Sanırım bu evde suyla çalışan tek şey benim
Her yanım ondan kireçli galiba
Bu yüzden işte hayatımdan acıkmayı da çıkardım
Bazı tuhaf şeyler oluyor
bu odada
Sanırım acilen kanat takıp uçmam gerektiğini
kalbime anlatmam lazım
Bu mektubu yazmamın sebebi de bu
Hem ne gerek var bu gürültüye
Neyse bundan sonra bol bol soğuk su içerim artık
Sessizliğimi de
Bu ses yığınına teslim ederim
Neticede gökyüzünü özlediğimi bilmiyor mu o
Bak, uzun zamandır tek ayak üstündeyim
Üstelik ben suya dokunmasam da
ellerimdeki bu yaralar
öyle acıyor ki
Anlayacağın, çiçeklerle konuşmayı
öğrendiğin o gün
insanları sevmeyi bıraktım
Hatta kendimi bile sevmeyi bırakmıştım
uzun zaman önce
Sırf insan olduğum ve içimdeki
bu gürültüye
sebep olduğum için
Şimdi kuşları sevdiğim gibi
Bir yer hayal edebilirim
Kedileri bile sevebilirim artık
Ne olsa bunun için geçerli bir çok sebebim var
Çok sebebim var
Şimdi anlatamam güvercinim
Anlatmaya kalksam
bütün şiirler burada
bir yol ayrımında yüzüme bakmakla kalmış
bir intihar dönüşümü gibi sayarlar beni
Ben, bütün bu yorgunluklarıma rağmen geçerli sebeplerden geçerken,
sen anla
Bu yüzden uyumayı bile yarına bıraktım ben
Ve nedense hayatımdaki ertelediğim herşey
benim kılığıma girip
Hidrofor gibi
garip sesler çıkartıyor
Hidrofor dediysem
Hidrofor benim odamda
Hep uyuyor, hep garip sesler çıkartıyor
Keşke gerçekten türkçe konuşan
ve ellerimi ısıtan bir Hidrofor olsa
Kelebek olmaktan,
ve birgün sadece birgün için yaşamaktan
öyle yoruldum ki
benim kimseye anlayamadığım yaralarım da bu işte,
Aslında ben
Kabuksuz yürümeye de alıştım
en acısıda
ben artık hayalini kurduğum
herşeyden
vaz geçtim güvercinim
Kanat takıp uçmaktan da vaz geçmeyi öğrendim bu iki ay içinde
Öğrendiğim herşey için bir kalp bıraktım buraya
Kanat takmak
kalbim için iyi olmayabilir tabi
Hem ben, ayaklarımı dişime takıp yürüyebiliyorum artık
İğnenin zırttttt dediği yer işte !
Ayağını ayağımdan çek
Güvercinim
Burası benim dikiş bölgem...
Kayıt Tarihi : 7.4.2022 00:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!