Bu usul salınışı inen akşamın,
insanı içine çeken sessiz gökler,
morlar, maviler, griler...
Deniz durulmuştur şimdi üçbin kilometre ötede.
Saatler rakı vaktini vuruyordur.
Gündüze ve akşama dair koşturmaclar, bağırtılar, çağırtılar es vermiştir şimdi.
Deniz çarşaf gibidir.
Cırcır böcekleri susmuş, kuşlar kıpır olmuştur.
Kamil „kırlangıç vakti diye buna mı denir yoksa” diyor, olmaz da değil hani...
Denizden çıkmış kızlar, oğlanlar yıkanmış, parfümlenmiş,
iki dirhem bir çekirdek, salınıyorlardır şimdi sahile doğru,
akıllarına aşk düşmüştür.
Kadınların mutfaklarında zeytinyağlı biber dolması kokuyordur.
Vardiya sirenleri çalmıştır, yorgunluk cıgarası tüttürüyordur emekçiler.
Teneke kutularda kırmızı sardunyalar suya doyuyordur şimdi...
Dolunay yükseliyor ağırdan...
Belli ki bitmeyecek bu şiir.
Yaşamakla hal hamur olmuşuz iliklerimize kadar.
Öfke, gözyaşı, aşk ve haz hepsi bir.
Belli ki coşkuya bahane arar şair...
Kayıt Tarihi : 26.6.2008 13:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

M.EROL
Belli ki coşkuya bahane arar şair...
Haklısınız bahanesi vardır yazılan her yazının sizde özlem olduğu oldu gibi hani......özlem dolu yüreğinize sağlık.....
Gönül zenginliğinizin tezahürü bulunan şiir bahçenize re'sen yaptığım ziyarette bulduğum bu çiçeğinizin altına bir iz bırakmak düşünceme mesnet olan bu şiirinizi hazla okudum.Devamı temennilerimle tebriklerimi sunarım efendim...sevgi ve selamlarımla kalınız sağlıcakla...
Belli ki coşkuya bahane arar şair...
Özlem Önal
Diline saglık
Hüsamettin Sungur
TÜM YORUMLAR (7)