Şiir; bireysel/ırasal ve toplumsal iç içeliğin ses, renk, koku, müzik,biçim, ilişki …vb. gibi kışkırtıcı öğelerle şair özne içinden geçerken kazandığı imgesel ve çağrışımsal yapı olarak dibe çökmesi.
Böylece de “iki tarafın” hem göreceli bağımsızlığından, hem de birbirine yaşamsal “muhtaçlığından “ söz ediyoruz.
Maddesel elle tutulurluğu dış kabuk olarak adlandırabilirsek, özsel / öznesel öğeleri de çekirdek olarak düşünebiliriz.
Şiirsel söylemin yapı taşından söz edenler bu mağmayı imliyorlardır.
Sevgilimsin , kim olduğunu düşünmeye vaktin yok,yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Devamını Oku
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta