Şiir tadında düz Yazı-insanlığımı ararken

Kemal Eyüpoğlu
205

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Şiir tadında düz Yazı-insanlığımı ararken

Gün oldu, maviliğini unuttu gökyüzü. Gün oldu bürünerek siyahlıklara salkım saçak bulutlarıyla indi yeryüzüne. Hem kendini ağlattı kocamış Dünya hem bizleri. Hasret kaldığımız zamanlar gökyüzünün maviliğine ve Güneşin parlaklığına, hep bir şeylerle oyalanmak, hep bir şeylerle avunmak istedi canımız.

Hepimiz insandık netice de. Kimimiz Güneşin sıçaklığını para da pul da ararken, kimilerimiz acıların kucağın da Cehennem ateşlerinde yanmayı tercih etti. Kimilerimiz kula kulluk ederken, kimilerimiz saf sevgilerin, temiz bakışların esaretini yeğledi. Hepimiz insandık netice de ve hepimiz insanca yaşamanın faziletine inanmıştık. insanca yaşayacağımızı ya da yaşadığımızı düşünmüştük. hepimiz insandık netice de, bütün insanlar gibiydik. Etten ve kemikten yaratılmış, düşünen, düşünmeyi seven, hisseden hissettiren, doğan büyüyen, acısıyla tatlısıyla yaşayan ve sonra ölen.

Neler görmedik ki bu hayatta. gem vurduğumuz zaman da oldu duygularımıza, gemi azıya aldığı zaman da oldu duygularımızın. Öfke baldan tatlı misali, öfkelenip kızdığım zamanlarda kayıp etmiştim insanlığımı. Hırsıma yenik düştüğüm zamanlarda da, nefsimin beni ezdiği anlarda ve dost kurşunları değdiğinde de yüreğime yine yanım da bulamamıştım insanlığımı.

Bazen, çiçek çiçek tabiat de aradım insanlığımı. Bazen bir yavru ceylanın zalim avcıya yönelttiği masum bakışlarda bulmak istedim insanlığımı. Bazen kızgın çöllerde yandım insanlığımın peşinde. Bazen yalçın dağlar da buz kestim, derin uçurumlara düştü yolum nihayetinde. Ama aradığım insanlık hiçbir yerde yoktu. Çünkü ben insanlığımı ararken, kendimi yitirmiştim ve ben yoktum. Durabilsem de ayaklarımın üstünde ruhum yoktu ve ben korkuluklara dönmüştüm.

Sonra, fırtınalarla deliren denizlerin sükunetine eriştiğimde, aklım başıma geliverdiğinde kaybettiklerimi aradım. Bıraktığım şeylerin yerinde yeller esiyordu ve sen fırtınalı denizlere sürüklenmiş ve sen yok olmuştun.

Sen yoktun ama ben, ılık ılık esen rüzgarlar da kokunu hissedebiliyordum. Karanlıklardan kaçabildiğim de Güneş senin sıcaklığını taşıyordu bana. Karlı kış gecelerinde ayaz da titreyişlerim seni gördüğüm zamanları hatırlatıyordu bana. Dört mevsim seni yaşatmaya devam ediyordu yüreğimde. seninle çiçek açıp seninle meyveye duruyordu ağaçlar. Yokluğunu aramadığım, hissetmediğim zamanım hiç yok gibi olsa da, netice de hepimiz insandık ve ölümde ayrılıkta biz insanlar içindi. ve sen gidivermiştin bilinmez diyarlara. Acılarını, ümitlerini benimkilere katarak ve hayalini bir ömür emanet ederek gözlerime.

Kemal Eyüpoğlu
Kayıt Tarihi : 15.11.2007 16:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!