Yine ıslak bir yol kenarında,
Ayaklarımda çamur,gözümde sen.
Aslında geriye her baktığımda,
Buğulu cama kazıdığım adın,
O şiir saatler duruyor halen.
Eskimiş bir tren vagonu gibi mazi,
Küflenmiş, halsiz ama yeri ayrı.
Bitmeyen yolculuk, bu sonsuz gezi,
Akdeniz saçların, İzmir gözlerin,
Beni bir çöl ortasında bıraktı.
Ters yüz edilmiş bir masa örtüsü,
Kahve lekesi yapraklar ve gece,
Bazı saatler örtülmüyor üstü,
Sayıklıyor, titriyor dudakları,
Değişmeyen kalbe sır, birkaç hece.
Efkarım yine sığmıyor dumana,
Nefes yerine seni çekiyorum.
Bir sokak taşı geliyor imana,
Soğuk kalbiyle içiyor ateşi,
Ama ben ona seni vermiyorum.
Ruhumu bıraktım yağmur altına,
Ki atın ölümü arpadan olsun.
Vermem vaktini boğsalar altına.
Son şiir saati senin olmazsa,
Bu aşk ebediyen toprağın olsun.
Kayıt Tarihi : 16.3.2013 12:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!