Siir Odakli Hanimagalar ve Feristah Baba ...

Seyfi Karaca
5099

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Digerini USTA birini ÜSTAD diye adlandirip markalayan IKiLiKLiLiGiN adeta Edebiyat Tarikati Ilahlari olarak posterleyip pozlayan gedik-güdüklülüge hicbir itirazi olmaksizin cöküp cöreklenen NAZiM-NECiP ün ve post düskünlügünü, kokusmus cürümüs kendi icine baglayip bogan SOYUT KISIR DÖNGÜLÜGE kapali ve iskelet ölüsü bir tabutu yasamini coktan yitirmis islevsiz-iletisimsiz i toplumsal yikilis ve tükenisiyle nakislayip kurdelelemekten baska dünya ile hicbir baglantisi olmayan Divan Ebebiyati sonrasi, sürekli kendinde olmayani disarda aramaya bulasmis batmisligin hastalikli halinden bir türlü kendini kurtaramayarak, tipki siyasette, sanatta, felsefede, egitimde, ilimde, ekonomide, hukukta, tarimda,saglikta,ulasimda, güvenlikte ….hayatin her alanini ithal ile imal ve imar etmeyi toplumsal aliskanlik ve kurtulusun kutsal adres olarak inanip algilamaya, MILLI EDEBIYAT ve Yedi Mesaleciler ilk dönemleri disinda neredeyse bütün yazin hayatimizin refakatcilik ederek katlayarak devrettigi günümüz dahil tüm sürükleyip götüren zamanlari rehin aldi.
Sinasi Ziya Pasa`ya, Ziya Pasa Agah Efendi`ye, Agah Efendi Namik Kemal`e, Namik Kemal Tevfik Fikret`e …Tevfik Fikret Muallim Naci ve Recaizade Ekrem arasinda gel-gitleri olan sekilsel yazim süslemeciligi disinda SERVETi FiNUN `da yogunluk artiran vatanperverlik ve toplumsal sorunlarin derinligine inme gercekliligini cok büyük umut bagiyla Ikinci Mesrutiyet`e dertlerin dermanini bulacak yer oldugunu adreslemekten yanilmis yikilmis olarak dünyadan uzaklasip inzivaya cekilmis olsa da,`Sabah Olursa` ve `Han-i Yagma ` gibi hem kendini hem de tüm zamanlari sorgulayan samimiyetiyle `Yasamaya Dair´ve `Nazim Hikmet Vatan Hainligine Devam Ediyor ` siirlerinden cok daha gercekci olarak her iki siirin sahibine ilham kaynakligi etmistir. Hal böyle olunca kendinde olmayani hicbir üretkenligi ve özgünlügü olmaksizin sürekli disarda arama ve disariyi filitrelemeksizin iceriye aktarma hastalikli ve bagimli güdümlülügü, arada ondan mi olsam buna mi kulplansan her iki tarafin bileseni kafa karisikliginin Özdemir Asaf,Cevdet Kudret,Ahmet Muhip Dranas, Arif Dino, Melih Cevdet Anday, Asaf Halet Celebi, Muzaffer Tayip Uslu, Yasar Nabi Nayir, Ercüment Ucari, Tevfik Akdag,Özkan Mert, Eray Canberk…hiza, dem, izan ve nizam alicilari, ortaligi kasip kavuran ikiliklige bakarak kendini uyarlayan damardan toplum, hayat, insan ve edebiyat hissepaylisi söz ve yazi okuyup üfürükledi.
Nazim-Necip disinda kendine tutunarak ve daha ziyade yasamin herhangisine daha ziyade alanlasip yogunlasarak okuyup yazmaya calisan Saik Faik Abasiyanik, Cahit Sitki Taranci, Cahit Külebi, Necati Cumali, Fazil Hüsnü Daglarca,Behcet Necati, Sabahattin Kudret Aksal…gibilerse en az özgün olduklarina özen gösterdikleri kadar etkisinden kurtulamadiklari Nazim-Necip ikilikliginde olup bitenlerin yüklendigi agirliga göre ETRAFINA BAKINMAKTAN ve etkisinde kalmaktan kendilerini alamayarak, sekil öz yapi ve icerikte UYULMASI GEREKEN Yüksek Edebiyat Yapmaya Dair ön kosullamalarin herkesten fazla imal ve imarcisi olmuslar.( Edebiyattan Gecer Not alma babinda Yüksek Lisans Jurisi gibilige en cok onlar hizmet sunmuslar )
Necip-Nazim…her ikisi de dis kaynak olmaksizin Tanzimattan beri baktigi yerde bir türlü kendini görememeye alismis-kaliplasmis ICGÜDÜSEL KALICILIKLA, disariyi iceriye filitresiz aktaran üretimsiz, istikrarsiz, itibarsiz, özgüvensiz, karsiliksiz yenik yilgin ve darmadaginikligini harmanlayip Ithal ile ORTAM UYURMAYA arac gereclik ederlerken, icerde bakip tükettikleri kaynaksa her ikisinin de birlikte zaman zaman ortakca ve zaman zaman yalnizlik solosuyla Mehmet Akif, Tevfik Fikret ve Yahya Kemal Beyatliydi. Bu yüzden de DEVRIM ve SOYALIZM ithalat tüccari olmaya nam sürme hayali kivranip dönen Nazim, `Rindlerin Ölümü`, `Sessiz Gemi`, `Bir Baska Tepeden`, Àcik Deniz`,`Kar Musikileri` ,`Akinci `..KEMAL BEYATLI cümle dagarcigi olmaksizin Edebiyat Feneri oracikta silinip sönecegi kesinkes olan; ve Tevfik Fikret`in `Han-i Yagmasi` tüm ihtilalci sandigi ruhunu besleyip doyurmaksizin kendine kilitlenip kalacagini bal gibi malum Nazim`ken…Öte taraftan `Rindlerin Aksami, `` Gecmis Yaz `, `Mohac Türküsü`, `Süleymaniyede Bayram Sabahi`, `Ses`, `Cubuklu Gazel`, Èski Musuki` …gibi nice Yahya Kemal Beyatli söz ve yazin kaynagi olmaksiin Necip Fazil Kisakürek; her türden isimsiz cisimsizlige saplanip kalacagina hic süphe olmayan; ve her ikisi birden Safahat`i Mehmet Akif Ersoyun olmaksizin; ne `Sakarya` ne `Utansin` Fazil Necipligi, ne de `Günesi Icenlerin Türküsü` veya `Kuvai Milliye Destani`ni asla Nazim Hikmet olarak kagida yazip kayda gecm sansi vardi ki…bu yüzden de her iki kafadarin da aslinda tüm zamanlar boyunca YURTTASLIK sevinciyle onur özgürlük güven hak hukuk sahibi oldugumuz TÜRKIYE CUMHURiYETi`ni kökten kaldirip adini hic bitmeyen YENi muammasiyla degistirip dönüstürmeye kalkismak, asli olmayan bir gercekligi en kör ve bagnaz kiskirtici karanliklariyla zaten kendilerinin cebine konan akil fikir dürtü yönelim egilim güdümlülükleriyle ( disardan kaynaklanan ezen üzen soyan sömüren Igfal ve Isgal hastalik bulasiciligini yine ayni kizgin körükleyen yerden kurtulus recetesi diye dellal tasronlugunu üstlendikleri ) birinin Sovyet dogusundan yikinip kalkisan DEVRiM, bir digeriniyse ona karsin üretilmis BATI Kapitalist baglamli TURANCILIGA asla ve katiyyen iletip götürme diye bir gercekligi olmayacakti.
Ve tüm Necip-Nazim ikilikliginden elde edilen ayrisma ve karsitligi ihtiyac duyulan her yagma, yikim, talan, vurgun, soyun, sömürü,kültürsüzlük,yabancilik, yalnizlik, küslük, kusku, güvensizlik, gecimsizlik, ihanet, ahlaksizlasma, cürüme, cöküs, egitimsizlik, catisma, kargasa, caresizlik, itaat, teslimiyet …kusatma ve tecavüzlerine rahatlikla kullanilan; dakkasinda evlenip dakkasinda bosanan; sabah mutfak kasikcisi aksam güldür güldür Schow…ögle arasi her türlü afyon, kin, nefret, gerilim, bunalim, intihar tetikleyici toplumsuzluga aktarim bosaltan ALGI YÖNETiMi igfalleri siralayip siradan geciren; Türkce `den sifir cekeni bol yitmis -yozlasmis bataklikta kahir ve küfürlesmeyi kedine deger itibardan sayan, ayni kendinde olmayani disardan bakip görmeye alisik TANZiMATLAR BOYUNCA bozulmus dagilmis yapisal sakatliktaki Necip-Nazim ikili ve ortak iddasinda bulunan kafadarlik uyusumuyla Türkiye Cumhuriyeti`ni temelden söküp degistirip dönüstürmenin ÖZAL SERBEST PIYASA servisciligiyle sagi-solu ve insan akil ve dilinin kavram disinda kalan herseyi karistirip darmadagin eden; ve hinc dolusu düsünmeyip konusmayip okumayip birbiriyle sayginligi ve sevgisi sifir kendini bile tasiyip katlanmakta zorlanan Toplumsal yilginliga BOP yikim kavsak noktasinda beraberce yerlesip yuvalanan katki sunumlariyla; izdiham tahtina konduruldu Necip-Nazim.
Sözü ve yaziyi SIIR duygusalligindan ve kendi özgün varligiyla dokunup bilip görüp sezip hisseden bellek ve bilinciyle düsünüp kavrayan insan dogalligindan ayiklayip söküp kopararak; ister Necip Hece Vezinciligiyle olsun ister Hikmet Ran serpeserbest Nazimciligiyla olsun USTASINA DANISMADAN hickimseye yasamin dokunup duyan KALP DAMARLARINA geciskenlik izni vermeyen SÜS SATIMI mükemmeliyetciligin sanatsal abideciligini vitrinleyip tezgahlama derdine düsmüslügü güder ve kovalasir Necip-Nazim sair yazarciligi. Nitekim onlarin derdi ait olduklari toplumun yasamsal ve sosyal hayat gercekliklerine dair ilgi bagi kurup iliski ve yakinligi dile getiren anlam ve kavrayis bütünselligini degil, kendilerini kosullayan ve PATENT HAKKI kendilerinin disinda baskasinda olan duygu ve düsünme yetisini büyük bir hayranlikla nasil ve ne büyüklükte adanmislarsa, hicbir ihtiyat ve cekinge koymaksizin kendilerine sartsiz kosulsuz kökten bagimli ayni hayranlik ve merak kitlesi biriktirip toplamanin soyut, yapay, degisken ve dönüsken kalabaliklarina kendilerini SANAL KALPLE SIIR üfürüp TENEFÜSLEYEN afyonlamanin(EMPOZE) sunum ve servisciligidir.
Bu yüzden de kendilerini ol demedikce kimseye olur lutfunda bulunmayan, insanlarin akil kivrimlarinda kücük kanalciklar öldürüp uyusturarak bozup bulandirdiklari muglak dönüs ve büküslere BÜYÜK SAIR veya YAZAR olmanin ilahi kalip ve kabuklarini egip zikzaklayarak; ulasilmasi zor, erisilmesi güc ve tanrisal nitelikli göksel cati ve citaliligin en cok da yillarini MAPUSLUGA vermis `Cilehane` hususunu herkesten bedel ve diyet soran ATÖLYE KIDEMLISi yaklasimiyla süreklilik arzeden REPLIKLERiN fakir ögünü, gariban babasi, zavalli erbabi, caresizlik dermani, vatan-millet memleket sine-vizyoncusu cümlegahindan inik perdeler oynar; ve etrafina uyanmis merakiyla biriken kitle kütlesine kendilerini özendirip aktarip depolayan kutsalkeslik oynattirmaya laf calkalayip söz yazar bozarlar.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta