Sorulur mu hiç? Şairler gücenir!
Gönül dağlarından göçmen kuş sürülerini istediği diyarlara salıveren, duygularıyla okyanusları süzüp arıtan şairler bu sorunun yanıtını “bal” gibi bilirler de, yine hep sorulur bu soru.
Hatırı sayılır ölçüde şair az şiir okuyor, şiiri seyrederek okuyor, dinlerken de hep konuşuyor. “İlle de benim şiirim” diyor, başka şiirlere büyümüş burnunu kıvırıyor.
Şiir nasıl okunur, toplu yerlerde, dinletilerde nasıl dinlenilir. Uzatmaya gerek yok, yalap şalap okuyan ve okunurken dinlemeyen ve konuşan bile bu konuda çok söz söyler.
Haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Devamını Oku
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Övgüye mazhar olmak ne güzel.. Ben sondan başladım ama ne yapabilirim ki; Sevgili Ramazan iyi bir gözlemci ve bunu hem şiirlerinde hem nesirlerinde görebilmek mümkün. özellikle şiir nasıl ve nasıl dinlenir konusunda altına imza atmak hiçte yerinilecek bir şey değil. Aksine yürek sesimizdir diyebilirim..
Ne yazık ki; her şiir yazan kendi şiirinin öne çıkması egosunda iken başkasını dinleme kadirşinaslığını gösteremiyor ne yazık ki.. Evet dinletiler mutlaka konferans türünde olmalı. Ama orada da fazla dinlenildiği kanaatinde değilim. Bunu yaşamış biri olarak söylüyorum. Galiba, dinlemeyi öğrendiğimizde dinleneceğiz.
Sevgili Ramazan, duyarlı oluşun her zaman taktire şayandır. Birde o gözlemlerinin yerine oturan seslenişleri..
Bu şiir ile ilgili 31 tane yorum bulunmakta