Sorulur mu hiç? Şairler gücenir!
Gönül dağlarından göçmen kuş sürülerini istediği diyarlara salıveren, duygularıyla okyanusları süzüp arıtan şairler bu sorunun yanıtını “bal” gibi bilirler de, yine hep sorulur bu soru.
Hatırı sayılır ölçüde şair az şiir okuyor, şiiri seyrederek okuyor, dinlerken de hep konuşuyor. “İlle de benim şiirim” diyor, başka şiirlere büyümüş burnunu kıvırıyor.
Şiir nasıl okunur, toplu yerlerde, dinletilerde nasıl dinlenilir. Uzatmaya gerek yok, yalap şalap okuyan ve okunurken dinlemeyen ve konuşan bile bu konuda çok söz söyler.
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Devamını Oku
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken




Övgüye mazhar olmak ne güzel.. Ben sondan başladım ama ne yapabilirim ki; Sevgili Ramazan iyi bir gözlemci ve bunu hem şiirlerinde hem nesirlerinde görebilmek mümkün. özellikle şiir nasıl ve nasıl dinlenir konusunda altına imza atmak hiçte yerinilecek bir şey değil. Aksine yürek sesimizdir diyebilirim..
Ne yazık ki; her şiir yazan kendi şiirinin öne çıkması egosunda iken başkasını dinleme kadirşinaslığını gösteremiyor ne yazık ki.. Evet dinletiler mutlaka konferans türünde olmalı. Ama orada da fazla dinlenildiği kanaatinde değilim. Bunu yaşamış biri olarak söylüyorum. Galiba, dinlemeyi öğrendiğimizde dinleneceğiz.
Sevgili Ramazan, duyarlı oluşun her zaman taktire şayandır. Birde o gözlemlerinin yerine oturan seslenişleri..
Bu şiir ile ilgili 31 tane yorum bulunmakta