Sıır-ı Alem... Şiiri - Hasan Belek 2

Hasan Belek 2
376

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Sıır-ı Alem...


​Lâl olmuş kâinatın sağır boşluğunda,
Henüz zaman, kum saatine dolmamışken,
Bir "Ol" emriyle titredi kristal kandiller,
Yokluğun bağrına, varlığın mührü vuruldu.

​Biz ki; balçığın soğuk tenine hapsolmuş,
Etten ve kemikten birer sır taşıyıcısıyız.
Göğsümüzde inip kalkan o görünmez körük,
Kadir-i Mutlak’tan ödünç alınmış bir nefestir.

​Görüyorum Rabbim, perde arkasındaki cengi,
Bir yanda zifiri is kokan, dumanlı gölgeler,
Diğer yanda ıtır kokulu sular serpen ak eller.

Ruhum, iki uçurum arasında gerili bir sırat,
Düşsem maddeye, yükselsem manaya dokunacağım.
​Yıldızların tozuyla yoğrulmuş hamurum,
Şeytani fısıltıların paslı kancasında kanar.

Ama ben yüzümü o Büyük Beyaz Nur'a döndüm,
Hira’daki sessizlik, Tur’daki ateş adına.
​Ey her zıddı yaratan, ey geceden gündüzü soyan!
Beni nefsime değil, kendi nuruna esir et.

Karanlığın sigara dumanı gibi çöktüğü bu çağda,
Alnımdaki secde izini, ruhumun pusulası eyle.
​Bırak, dünya kendi yalan ekseninde dönsün,
Ben, Senin sonsuzluğunda eriyen bir damlayım.

Kır artık şu fanilik kafesini,
Uçsun içimdeki o beyaz kartal,
Sonsuzluğun sahibine, asıl yuvasına dönsün...

Hasan Belek
24 Kasım 2025-Akçay

Hasan Belek 2
Kayıt Tarihi : 24.11.2025 10:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ayşe Zeyrek
    Ayşe Zeyrek

    Tebrikler abim benim

    Cevap Yaz
  • Zeynep Akkuş
    Zeynep Akkuş

    Tebrikler hocam

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)