İstiyorum gülümseyen gözlerinin bebeklerine, gözlerimi kırpmadan bakmak,
İstiyorum o bebeklerden gelen ışınlarla, sevdanın doruklarına çıkmak...
Paket yaptım hüzünlerimi, rafa kaldırdım.
Ne ederlerse etsinler umrumda değil bugün.
Bu gece, gözlerimin mehtabında,
gönlümün mihrabında, inleyen sevda şarkılarıyla, sevdiğimle birlikteyim...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
tebrikler şiir dostum
düşüncelerine, ruhune, kalimine,
parmaklarına sağlık
sevgiler
Hikmet Güner
bana pek hayal gibi gelmedi ya neyse...
çok beğendim,tebrikler,,,
hüsamettin GÜNAÇTI
tebrikler
O buraların yabancısı,
O'nu ben dolaştıracağım...
.
Gel sevdiğim, yaklaş yanıma,
dolaşalım kentin tüm cadde, sokaklarında...
Kol, kola; gönül gönüle dolaşalım tüm İzmir'i...
İstanbulun Altın boynuzu varsa,
İzmir'in de Kordon'u var.
Kordonboyu'na gidelim şimdi.
Cahit Sıtkı'nın Abbası gibi,
mehtaba haber salalım ikimiz.
Bu gece de bizim için çıksın,
aydınlatsın bizi...
Yıldızlar göz kırpsın bizimle bakarken Ege'ye.
Ay'a soralım sevdamızın yolunu....
Saparsak ters yola, tekme vuralım kaldırımlara..
Gizlice girelim ilk önümüze gelen bara.
Nağmelerle aklımızı yollayalım;
şiirlerle içmeden sarhoş olalım;
feleğe tuta, tuta kafa...
Bi olabilse...
Tebrikler Nesrin hanım..Müthiş tasavvur...
Yüreğinize sağlık
sevgi ve saygılar
Hemen mi uyumuşum ben? ? ?
Yine yarım mı bıraktım geceni?
Kıyamadığından dokunmadın mı bana?
Söylediğin 'Uyu bebeğim' ninnilerin bana mıydı?
.
Günün ilk ışıklarına dek korkmadan,
sevginle dizinde yatmanın Verdiği o haz başkaymış....
Saçlarımı okşarken, senli düşlerin mavisi başkaymış...
Bana; harf, harf; hece, hece sevdanı söylerken
öpmen, sarman başkaymış...
Bağrında bir çiçek gibi beni saklaman başkaymış sevgili....
Sıfırın altında dolaşırken,
sıfır noktamda,
sıfırı yaşamak başkaymış...
Yaşasın sıfır! ! !
Sakın sıfırı hafife kimse almasın...
O sıfırda bilinmeyen öyle şeyler var ki....
Sıfırı bulmuşken
yükseğe tırmanmak bile istemiyorum şimdi....
Uzun olmasına rağmen zevkle okuduğum gibi bitmesini istemedim.Çok etkilendim efendim. Öğrencilik yıllarımda okulu kırıp, özgürce dolaştığım günlere kadar indim, bu şiirle.Çok ama çok nefis.Nice çağrışımlar yaptı bende. Devamını bekler ve kutlarım. Saygılar. Mehmet Nacar
Hayal sevgililer ne aldatırlar ne de incitirler ve hep çok masumdurlar...Çok güzel .Teşekkürler sevgili Nesrin
''Bir gönül hikayesi anlatirdi, gözlerin.''
Oy bu şarkılar,TÜRKÜLER oy.
Anayurdumuz,sadık olanından...
Sen söyle Nesrin,susmaya yüreğin...
Selamlar...
yüreğinize sağlık sn göçmen....sevgilerimle..
''Ben gerçeğim' deme sakın....
Ben biliyorum,
ben kesin eminim,
sen sıfır noktamdaki
hayalimsin benim,
sus sen, sen söyleme..... '
Sessizce dolandim Kordon boyunca... Söylenecek cok, yazacak güc yok... Gönül yaslanmiyor; kendimden izler buldum dizelerinde... Tesekkürler güzel kardesim.
Sen söyleme demis, siz söylemissiniz.. Hem de öyle bir ic dökme olmus ki, romantik hayallerle bezenmis, sicacik duygular dizeleri sarmalamis.. Siiriniz beni de okurken sardi, Izmir´e hasretimle cagladi...Ah Izmir, ah Kordon... Sabahin bu saatinde bana güzel Izmir´imi dolastirdiniz ya, artik günüm güllik gülistanlik olacak:))) Tesekkürler sevgili Nesrin, siirinize doyamayip bir kac kere okudum, harika.. Sevgilerimle..
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta