Bir serv-i nazenin ey gül-i handan
Bir dilber-i mah-i şehinşahsın sen
Olmuş aşıkların sermest ü hayran
Acaib bir çeşm-i mestanesin sen
Sen gibi gül bu cihanda açılmaz
Bir yar sevdim nevcivandır begayet
Serimi sevdaya salar baktıkça
Perişan halime etmez inayet
Bağrımı bin pare böler baktıkça
Nurundan halk etmiş yaradan Allah
Bir zaman efsane yeldim cihanda
Şimdi bir sultana eriştik şükür
Fehmettim eşyayı seb'ül mesan da
Nokta-i bürhana eriştik şükür
Yedi harften bir noktaya süzüldük
Ey melek suret
Can sana kurban
Vey kamer tal'at
Can sana kurban
Ey çeşm-i afet
Çatılmadan yerin göğün binası
Muallakta iki nur'a düş oldum
Birisi Muhammed, birisi Ali
Lahmike lahmi de bire düş oldum.
Ezdi aşkın şerbetini hoş etti
Çok şükür Mevla`ya bulduk imamı
Tevekkül babında mekilnımız var
Mürşid-i kamilden tuttuk demanı
Marifetler söyler dehanımız var
Mir'at-i gönülden sildik cefayı
Çoşkun sular gibi akıp çağlarken
Hakikat bahrinde ummanı buldum
Bülbül gibi zara düşüp ağlarken
Firdevs-i hala'da gülşanı buldum
Ateş gibi yandım, yel gibi estim
Derdimi derunuma değme ey lokman
Bu sevda serimden aralanmasın
Yürekteki derde olur mu derman
El vurma bu bağrım paralanmasın
Tecellimiz böyle düştü gaziler
Derdin ile düştüm aşk ateşine
Sende bencileyin sinen dağla yar
Bir ok değdi şu sinemin başına
Yaralandım gel yaramı bağla yar
Yine geldi ayrılığın çağları
Ayrılık zamanı geldi gaziler
Yakar bu sinemi nar derli dertli
Ah ettikçe ciğerlerim sızılar
Ağlayı ederim zar dertli dertli
Gel karşıma dal boyunu göreyim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!