Ayrılık dolusun aldım destime
Dostlar himmet eylen gidelim bugün
Hasret kaldım yaranıma dostuma
Dostlar himmet eylen gidelim bugün
Vücud yaralandı sağlanmak olmaz
Nar-ı firkat ile hasret eyyamı
Sineler dağlamak bana mı düştü
Bülbül gibi çekip yas ü matemi
Karalar bağlamak bana mı düştü
Gurbet elde ömrüm geçti yel gibi
Başım açık yalınayak yürüttün
Sen merhamet eyle lebbi balım yar
Yüreğimi ceviz gibi çürüttün
Senin aşkın büktü kaddi dalım yar
Çektirme cefalar yandırma nara
Ben cemale aşık oldum dil vermem gayrisine
Ne mümkündür azad olmak bağlandım çeşnisine
Yüzleri şebberü-kamerdir gözleri aynen Ali
Lafeta illa yazılı yarimin bazusunda
Ben mürşidim diyen meydana gelsin
Mürşid kimdir ondan nişan isterler
Men-aref sırrını okusun bilsin
Destine hüccet-ü burhan isterler
Dört kapı kırk makam on iki erkiln
Biat aldık hanedanın yoluna
Nur-i Feyzullah´dan elimiz vardır
Bülbül olduk Has Bahçe´nin gülüne
İsmini zikreder dilimiz vardır
Kimimiz okuruz, kimimiz yazar
Bir güzele gönül verdim erenler
Bulunmaz emsali cihan içinde
Zara düşer hub cemalin görenler
Güya bir goncadır gülşan içinde
Böyle dilber bu cihanda bulunmaz
Bir haber sorayım erenler size
Sevdiğimden lütf-ü ihsan mı geldi
Mevlanın aşkına söyleyin bize
Müjde mi efkar mı efgan mı geldi
Efgan geldi ise giyem karalar
Bir nevcivan gördüm Hacı Bektaş'ta
Emsali Mısır da Toy da bulunmaz
Gürcistan ilinde hem Altıntaş'ta
İran da, Tebriz de, Hoy da bulunmaz
Salındıkça canlar alır edası
Bir selam göndermiş o nazlı yarım
Yüz sürüp payına gitmeyinc'olmaz
Artar bülbül gibi Ah ile zarım
bostun bahçesinde ötmeyinc'olmaz
Cennet bahçesinde Huri kızları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!