Sanıyorum Amerika kıtasının orta bölgesinde bekar bir erkek öldüğü zaman., yakınları tarafından yeni ölmüş bir kadının cesedi mezarından çalınıp., gelinlik giydiriliyor ve süslenip-püslendikten sonra ölen bekar erkeğin yanına gömülüyormuş… Amaç., erkeğin hiç olmazsa mezarında yalnız yatmamasıymış….
Bu da bir “ölü gelinler” hikayesi… Sıkça tanıklık ettiğimiz “çocuk gelinler” gerçeğinin bir başka versiyonu…
Her ikisinin de özeti: Kadına yaşarken de rahat yok öldükten sonra da…
Çağdaş insan beyninin asla kabul edemeyeceği bu iğrenç hikaye ve acı gerçekler.., kuşkusuz cehalet ile cinsel açlık evliliğinden doğan.., adı, göbek adı ve soyadı “şiddet” olan ve genellikle erkek kimliği taşıyan doğuştan çıldırmış içgüdünün bir anlamda yaptığı ve yaşattığı terör uygulamasıdır…
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Sanırım doğa kendi yasalarını uyguluyor,sırtında taşıdıklarına.Güçlü her zaman güçsüzü ezer-güçsüz de GÜCE tapar.Her nedense güçsüzlerin aklına birleşip de güçlenelim diye bir düşünce pek gelmez.Saygılar Cevat Bey.
Söyleyecek pek bişey yok aslında şahsen bu günün diğer günlerden bi farkı yok benim için... Sizinde değindiğiniz durum duyarlı kaleminize emeğinize sağlık Kaptan kutlarım saygılar...
kadın- erkek eşitliği sanırım fiziki güçle düşünülüyor. Dünya, erkek hegemonyası altında olduğu bir gerçek. Oysa kadın yaşamın diğer yarısı olduğu gözden kaçıyor. Her alanda, erkeğin yanında yer alan kadınlara gereken saygı, sevgi gösterilmedikçe, dünyadaki baskı, işkence ortadan kalkmayacak. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu ve mutlu olsun.
Kutluyorum değerli şiir dostu. İlginç yazınızda, daha önce hiç duymadığım bilgilerle karşılaştım. Bildiğiniz gibi insan bilgilerinin bir sınırı yoktur. Orta Amerika'da uygulanan töresel yaptırım elbette diğer farklı düşünen geleneklere oldukça ilginç geliyor.
Bizim yöresel ağızlarda kullandığımız bir deyim vardır. 'Alçak eşek binmek için attan daha iyidir' derler. Atın boyu eşekten oldukça yüksek olduğu için, eşeğe oranla at binicisinin düştüğünde önemli ölçüde yaralanması olasıdır. Burada eşek attan daha uysal ve boyu daha kısa olduğu için tercih edilmiş.
Gerçek aynen yukarıda anlattığım gibi... Kadına gücü yeten erkek yanıldığı sapkınlık sonucu öfkesini kadından çıkarma görgüsüzlüğüne kapılıyor. Dinsel inançları da bunu biraz haklı gösterdiğinde ( şeriat uygulamaları ) erkek tam olarak soysuzlaşıyor, kadını koruyacağı yerde saldırgan olup çıkıyor.
Sonuç kesin ve kaçınılmaz. Erkeğin kabalaşması, kendisine denk rakipleri karşısındaki yenilginin acısını kendisine en yakını olan kadından çıkarıyor olması -magandalaşan sokak kültürü- sonucunda doğuyor. Kültürlü erkek kaba kuvvetten, insanlık dışı uygulamalardan kaçınacak. kültürsüz erkek, erkekliğini yitirdikçe daha da saldırgan olacaktır. Bir erkeğin birden fazla kadınla evlenmiş olması, erkeksel güç gtösterisi değil, yenilginin, çaresizliğin, erkek olamama başarısının sonucudur.
Elbette böyle olacak! Sizler eğitim porogramlarınızda cinselliği, bir yolunu bulup bilim olarak öğretemez, onu tabu olarak gizlemeye çalışırsanız sonuç çağdaş dünyadan kopma noktasına gelmektir. Ellerinize sağlık değerli dost.... Dünya emekçi kadınlar günü kutlu olsun... Uygar erkekler kadın hakları için vardır....
kadının özelliğini ve kıymetini bilmeyen kafalara kapak olsun sağollllll
Mart 1857...129 dokuma işçisinin katledildiği gün...
129 emekçi...
ne değişti o tarihten bu yana. Halen şiddet kurbanı kadınlar... İstatistikler can yakıyor... Her gün yeni bir katliam... Utanç duyulacak bir tablo...
İnsan olmanın cinsiyeti yok aslında...
Yarınlara dönük umutlarımı yitirdim kadın olarak...
Yine de tüm kadınlarımıza eşitlik özgürlük ve mutluluk diliyor duyarlı yüreğinize sonsuz teşekkür ediyorum...
Saygı ve sevgilerimle...
Emekçi Kadınlar Günü bütün çalışan kadınlarımıza kutlu olsun.
Dünyada zaten insan olarak yaşayabilmek başlı başına bir sorun.
Türkiye'de yaşa(yabil)mek ap-ayrı bir sorun,
Türkiye'de Kadın olarak yaşa(yabil)mek ise ayrı bir sorun.
Kadın-Erkek eşitliğinin yasalar karşısında ve çalışma dünyasında sağlanabileceği, kadın haklarının korunabileceği ve hayatta eşit fırsatlara sahip olabileceği bir dünya diliyor, tüm emekçi kadınlarımızı kutluyorum.
malesef cografya renk, ırk fark edilmeden kadınlar aşağılanıyor erkek olmak baskın bir unsur olarak görünüyor cahiliye döneminde kız çocuğu olanlar ayıplanıyor ve vahşice canlı canlı toprağa gömülüyordu oysa havasız ademin bir anlamı yoktur; Yüce yaradan erkeği kendi kendine üreyen bir varlık olarak yaratabilirdi oysa bunu yapmadı o kadını erkeğe eş, ortak kıldı bir elmanın iki yarısıolarak yarattı ama bizler onun emirlerini kendimize göre yontup bu eşitliği bozduk fizyolojik üstünlüğü kadına baskı ve şiddete dönüştürdük, oysa kadın erkekle eşitti yaradan birinin bir tarafını fazla verirken öbürüne başka bir silah verdi,,,,,,,,,,,,,,,, kadın ne bi cinsel objedir, ne onlardan fazlamız vardır, kadın anadır bavcıdır candır
dün akşam dinlediğim son haber- bennebine şehrinde karısını 26 altı bıçak darbesiyle öldüren bilmem kim- kim bunlar vallahi bazen çok düşünüyorum- öfkeyi şiddeti intikamı da biliyorum- biliyorum da 30 - 40 bıçak darbesini anlamıyorum- galiba bu vahşi kudurmuş durumu hiç bir zaman anlamayacağım- en tepemizdeki adam kadın olmazsa insan olmaz demiş- sanki çok sihirli bir sözcuk kullanmış- bunu diyenler - tanrısal doğurganlık kutsiyeti olan kadını- aynı kutsiyeti kılıf ederek kadını derdest edip dört duvara sokanlardır- haremlik selamlık dene yola kadar uzanan uygulamalar bu zihniyetin çevirdiği ateş çemberidir- batıda ki haklar değil kadının hakkı diyen bir akıl- doğunun hangi özgürlüğünü kadına sunacak bilmiyorum- yüreğine sağlık hocam...
Tebrikler efendim güzel yazı ve paylaşım için, selam ve saygılarımla, başımıza taç diye nitelediğimiz kadınların her zaman layık oldukları yerde başımızın üstünde olmaları temennisi ile....
Bu şiir ile ilgili 44 tane yorum bulunmakta