Sıcak yazda k/ar olarak kaldın mı? ...ga ...

Tartı ve terazi arasındaki bir insanın halini anlatmaktadır kelimeler. Mezarlıklara yağan yağmur gibi hüzünlüdür tüm insanların yaşamı.

Ve gece gündüz gibi dönüyorsun.
Ama ikisi arasında hiç birinden değilsin. Uykudayken kabuslarından başka bir şeye rastladın mı? ..

Kaç yıl oldu, insan adını saklayıp bir türlü eritemediği, yelde meltem, buğday tanesinde ana'lığı olana. Her şeyde rastlananlar ayrılır sürüden.

Yalnız insanın insana olan nefretinin varolduğu şiiri nasıl düşüneyim.
Çiçeği arı, göğü bulutla, insanı mis kokulu sevgiyle, suyu balıkla, bir kadını çocukla, karanlığı aydınlıkla düşünüp kul olmak varken, kendini şeytana köle etmek haddimize mi? ..

Öyle ki, seni ne kimse sevebilecek ne de yadırgayabilecek.
Fakat yüreğinden ve yarandan saflığı ile safran kokulu çocuk bitti bitecekse.
Ve işte o zaman hiç bir kelimede ve resimde buluşmayacağız.
Dualar v/ar'ken yeller gibi ben başucundayım.

Zamanın içindeki kuyudayım.
Soluk almayı, işitmeyi, düşünmeyi düşünmeyenler arasında.
Sevgideki sadakati nakış nakış işleyen yıldızlar avutuyor gecemizi.
Aşk burcunda yüreğim, şiir yazmakta okumakta aynıdır.

Ve hiçbir şey bilmiyorum o günden beri. Kendimle de işim bitti, s/öz hangisiydi? .. Ve geri dönebilmemek için, engin yüreğimle hangi yöne gittim? ..
Bir yürek çarpmaktadır şems vaktinin eşiğinde.

Dünyanın bilinmedik gözlerinde çok şeyler v/arken, ne ağzı ne dili var çıt yok. Çok şey kalacak, nerde göz yumdu bir hiçliğe. Az gitti uz gitti dere tepe düz gitti, uykusuz uzak yerlerine gecenin çobanları.

Boyuneğmezlikle günleri anımsamıyor pek.
Ve yere saplanmış heykel gibi.
Ve çok eziyet çekmiş sanıyor insan.

Seni yine göreyim diye tepeden bakar insan insana.
Taşın üzerine oturun. Sadakatin adını işiteceksiniz.
Ve zor sorunun cevabını hep gece onunla örterek verir.

Yol yok artık diyen yanları olmalı. Zavallıcık dünyaya inat, yorgun yorgun soluk alan bir kalple.
Güneşinde boğacaktır sevgi(li) nin en tatlı duasıyla? ..

Sürekli yenik düşmede suretle surete. Neden gizleri yok artık? ..
Biz beyaz ve yeşile aşık olduk. Kefenin üstündeki üstünlük dua eden mezarlık kuşlarının dualarına talibiz.

Seni yine sende göreyim diye seyyahlığım.
Doğan'ın gizli haritası içinde bir avuçtu sevgin. Topraktaki susamışlar arasındaki meşe ağacına adını yazdım.
Tahıllar boy verdiğinde, bu tepede bırakıyorum beni.
Boylu boyunca, yorgun zamana ekliyorum umudumu. Belki uğrarsın bu ağacın altında soluğuna değecek, sadakatini ölçmeye yarayacak sevgimi temsil eden fidanı bulacaksın.
Bundandır herşey! .

Gönül yankısını bir bardak dem dem d/okuyan çay.
Yankısı nerden gelir, ana kucağında sevgiyi ölçer gibi karışır şekeri.
Ve içimizdeki yalnızlık bir gece ruhlarımıza uğrayan duanın sırrı.
Ve bizde öylesine yürek var ki.
Her vakit dem dem demlenir, duyguları kör olanlar arasında.
Hacı bayramdan başlar her sabah yolculuğumuz.

Duaya hasreti bitenin kavuşması neye olur? ..
Bir savaş meydanı yok ki, yaşamanın amacından, anlamından sözetmeyelim.
Ve uğur böcekleri gibisinden sevelim.
Elbette kıskanacaklar bizi, görmesi gereken ilk manzara olacak göremeyenler için.

Hepsi de bunca değerli mi? ..
Çocukluğumuzda afacanlıklarımızın cezalısıyız, gençlikte masal kahramanlarından güzeliz.
Büyüdük yüreklerimize kalkıp da sormayalım mı! ..
Soluğumuzunda kendi başına yaşamı anlamanın ötesinde olan bir şeyi var.
(Y.ed)