Atlas okyanusunda, baldıran zehiri içmiş bir güneşte,
Hanımelleri kokuyordu,
Beyaz köpükleriyle sevişen dalgalar.
Titanik yorgun
Sırtında ağır bir yük
Ve ateşçiler kömür atıyor kazana.
Yüreği küçük, ayakları minnacıktı
Gülünce tüm ev halkı güler
Uyuyunca kuşlar bile susardı
Nefesi bahar gibi kokar
Bastığı yerlerde köpüklü sular çağlardı
Papatyalar açardı gözlerinin kıyılarında
Şimdi göz kapakların buradaydı
O la laaa!
Biri çiğdem, biri nergis
O la laaa!
Omzuma yaslandı çiğdem
Nergis göğsüme
Az önce boşandım resmen/
Korktuğum gibi olmadı/
Altın bir yüzük vardı eskimiş/
O gitti satılığa/
Ben aynı ben/
Biz seninle İstanbul’da başlayan
Ve nerede biteceği bilinmeyen yasak bir aşktık
Hiçbir şeyin yolunda gitmediği bu şehirde
Tek yolunda giden şey gizliliğimizdi fikrimce
Yasak bir aşkı yaşamak kolay olur mu
Akşam düşünceleri ne güne duruyor
Beni ilk öptüğünde
Usta olduğunu anladım.
Anladım ki
Benden önce sevdiklerin olmuş
Benden önce kaptırmışsın gönlünü onlara.
Bilsen nasıl arzulardım
Günlerin gelip geçeceğini
Aslına bakarsan hiç düşünmüyordum.
Bu bana bir oyun gibi geliyordu.
Ama yanılmam uzun sürmedi;
Saçımda aklar, alnım da çizgiler, gözaltında morluklar oluşunca..
O güzel kız geçmişte kaldı geçmişte
Sen evli bir adamsın artık.
'Elimde değil, onu düşünüyorum' mu diyorsun?
Öyleyse boşa karını, bırak çocuklarını
Ve git onunda boşanması için köpek gibi yalvar!
'Ama ben karımı ve çocuklarımı bırakamamki' diyorsun.
Sen, gözlerini, dudaklarını saçlarını alıp gittin ya
Her zamankinden farklı bir şey yapayım dedim
Olmadı
Yine defalarca kez aşık olup
Seni düşündüm
Seni neremde saklayayım benim sevgili sevgilim?
Hey hey anne anne!
Barışı baltalıyorlar.
Ve ben buna acayip deli oluyorum.(Nakarat)
Hiç durmadan birileri sırtüstü devriliyor toprağa
Birileri yaralanıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!