Aşığım gül yüzüne,
Hasretim gözlerine,
Muhtacım yokluğuna.
Özlüyorum bedenini,
Bana bakıp gülüşünü,
Haftalar sonra girdim odama.
Yorganım hasret,
Yastığım aşk,
Yastigim özlem kokuyordu.
Uyuyamadım.
Gözümü yummadım.
Titrekti yüregim. Titrek yüregimle yaz gününde dünyaya ilk adimimi attim. Hersey benim icin cok yeni vede cok degisikti. Herseyi ögrenmeye yeni yeni baslamistim. Cok sicakti o gün. O kadar sicaktiki kimse evde kalamaz oldu. Herkes dag, tas, bayir demeden gezdi ve dolasti. Dogmak ve ölmenin ne kadar aci oldugunu bir an bile unutmus sekilde, hayatin tadini cikarmaya bakiyordu. Biliyorduk bir gün ömrümüz oldugunu. Biliyorduk aksam günesinden sonra ölecegimizi. Biliyorduk bir günde ne görürsek görecegimizi. Herseyin farkindaydik. Dogmak ve ölmenin ne kadar aci oldugununda bilincindeydik. Ama elimizden birsey gelemezdiki. O bir gün icinde ne kadar güzel yer varsa gezerdik. Ben tabiki, yaz gününde dogmanin sevincini tasiyordum. Onca cicekler, onca yesillik...gözlerim bayram etmisti adeta. O kadar cok cicek vardiki, nereye konacagimi, hangi cicekden yiyecegimi sasirmis durumdaydim. Durumuma güleyimmi aglayimmi bilemiyordum. Bir yandan bu durum cok aci veriyordu bana. Bir gün yasamak herhalde en kötü sey olmasi lazim bu hayatta. Ask denen seyi anlamadan ve yasamadan, duygu ne demek oldugunu hissetmeden, üzülmenin ne demek oldugunu bilmeden, hicbirsey görememenin ne kadar aci oldugunu haykirmak istiyordum. Kaderime haykirmak istiyordum. Hayata haykirmak istiyordum. Yasamak istemeyen, ölümü tercih eden insanlara haykirmak istiyordum. Haline sükür etmeyen insanlara, elindekilerle yetinemeyen insanlara haykirmak istiyordum. İstiyordumda, istiyordum...ama hic birisni gerceklestirme imkanim yokdu. Elleri kollari bagli bir sekilde bekliyordum, cünkü bana bir günlük ömür verilmisti.
Gene lanet masa basindayim.
Gene üzgün, gene bikkin durumdayim,
Gene suskun ve mutsuzum,
Gene kederli ve gene dertliyim.
Beni ne zaman anliyacan,
Bana baktin,
Kalbimi yaktin,
Askimi sattin,
Hainsin sen.
Seviyorum dedin,
Dağa cıkıp bagırmak
Hayata haykırmak
Yeni bir dünya kurmak
Geliyor içimden.
Memnun degilim bu hayattan
Biliyorsun, senle beraber büyüdük.
Senin annen benim annemin küçüklüğünü biliyormuş.
Biliyorsun, seninle ayni avluda büyüdük.
Annenle – Anneannem yaşıt oldukları icin çok iyi anlaşır,
Ve de yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi.
Biliyorsun eskiden avluda nasıl oynadığımızı.
Kücüktü, narindi, safti, dogaldi. Dünyadaki tüm güzellikler genc kizda vardi. Herkesi kendi gibi bilir vede öyle yaklasirdi insan iliskilerine. Nefret ve kinin ne demek oldugunu bilmezdi bile. Kimseye satasmaz ama herkes ona satarsirdi ama o bunun bilincinde degildi. Belkide bilincindeydi ama kimseye belli ettirmiyordu. Kimse onun güzelligini, safligini, basarisini, dogalligini cekemezdi. Herkes onun gibi olmak ister,ama olamazdi. Köydeki tüm genc kizlar, plan yapardi, bütün gün. Acaba genc kizin naamina nasil leke sürelim, nasil onu hayata küstürelim, nasil celme takalim diye. Ama kizin aklinin ucundan bile gecmezdi, arkadas sandigi kisilerin celme takmak istedikleri, hayata küstürmek istediklerini. Cünkü onlarin kendi gibi olduugnun düsüncesindeydi genc kiz. Hic bir insan icin art niyet tasimazdi. Yikici degilde yapiciydi daima. Genc kizin kendi bildigi gibi bi tane kiz arkadasi vardi. Sadece ona gider, sadece onunla paylasirdi baskalarinla paylasamadklarini. Nede olsa on senedir taniyordu bu arkadasini. Arkadasi her kiz gibi imreniyordu genc kiza, hep onun gibi olmak istiyordu ama kimse onun gibi olmak istese bile olamiyorlardi. Sadece istemekle kaliyordu. Arkadasi ona karsi “Dost” gibi gözükse bile, diger kizlar gibi bir acigini yakalamak icin pesindeydi. Genc kizin iki dudak arasindan cikacak lafa bakiyordu ádeta. Herseyine can kulaginla dinliyor gözüküyordu ama aslinda bir acigini bulmak icindi arkadasligi.
Gel zaman git zaman bunlar daha iyi bir arkadaslik olusturdular. O kadar iyi anlasiyorlardiki genc kiz asik oldugunu bile paylasmisti arkadasi sandigi kiz ile. Arkadasi cok sevinmis gözüksede, arkasini döndügünde yüzüne hain bir gülüs gelmisti. Genc kizi sordu sorusturdu sansli oglanin kim olduguna dair. Genc oglanda kiz gibi saf, temiz, kimseye satasmayan biriydi. Genc kiz gibi oglanda simdiye kadar kimseye gönül vermemisti. Bir ilke adim atacakti ikiside. Genc kiz ama asla söylemiyecekti oglana olan sevgisini. İlk adimin oglandan gelmesini beklemekteydi ama oglan böyle bir adim atmak icin cok ama cok utangacti.
Genc kizin arkadasi, oglan ile konusucagini vede onlari birlestirecegini söz vermis durumdaydi. İlk basda genc kiz buna karsi cikmis ama arkadasinin israrlarina fazla dayanamayip kabul etmisti. Arkadasi aslinda haince bir plan icindeydi. Ama kim bilebilirdiki bunu.
Genc kiz arkadasiyla üc ay boyunca görüsemiyordu. Nedeninide anlamakta zorluk cekiyordu. Ne yaptida genc kizla konusmak ve görüsmek istemiyordu? Niye her seferinde genc kizi atlatip, zamani olmadigini belirtiyordu? Genc kiz merak icindeydi, sevdigi kisi arkadasinin dediklerine ne gibi bir yanit verdi diye. Arkadasini ariyor ariyor fakat yanit alamiyordu.
Haftalar gecmis, günler gecmis, günler birbirini kovalar olmus ama genc kiz arkadasindan hic birsey duyamaz olmus.
İki ay sonra eve mektub gelir, genc kiz mektubu alir vede heycanla mektubu acmaya calisir. Genc kiz donmustu. Gözlerini bile kipirdatmiyordu. Sanki genc kizin dili tutulmustu. Ailesi artik genc kizi ordan oraya salliyordu yoksa ayilmaya niyetli degildi.
Ne yaptik da askimizi soldurduk?
Galibe her gün su vermeyi unuttuk!
Genc bir Güle sevdaliydi vede her gün sulamaktaydi, solmasin diye. Gül de sulanmayi bekliyordu ve hic kendi sulamiyordu askini. Daima mutlu olmak ve hic sararip solmamakti niyetleri. Her zaman bir önceki günden daha mutlu olmakti amaclari.
Gün – günü, hafta – haftayi kovalar olur vede aradan bir ay gecer ve genc her zaman ki gibi bikkinligini belli ettirmeden askini gün ve gün sular. Sonucda onunla hayatinin diger kismini gecirmek istiyordu, bunun icinde askina iyi bakmak zorundaydi. Aslinda cok bikkin düsmüstür ama genede aski onun gibi solmasin diye bunu belli ettirmemekteydi.
Sensiz olduğum için,
su verilmeyen bir çiçek gibi soluyor ve ölüyorum.
Hani benim suyum sen olaçaktin?
Hani beni hep sevginle suluyacaktin?
Hani topragimi kurutmayacaktin?
Oysaki eskiden bu çiçek için ölürdün.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!