Sessiz bir merhabanın sesli harflerini duydum az önce
Önce bir kaç kelimeye ardından esli cümlelere dönüştü
Sonra bir kavşak tabelasında haykırarak yazılmış bir şiire...
"Çok uzak zamanlardan bekledim ben seni, çok uzak yollardan
Şimdi çıktın geldin kaç yaşlılık sonra, kaç bahar geçti, kaç hazan
Mühürlesek göz kapaklarımızı şimdi seninle, kuytu bir koy bulsak
Bir yanımız sır yemyeşil orman, bir yanımız masmavi deniz koksak
Sarılsak öyle birbirimize yumuşacık, gökyüzüyle özgür bulutlar olsak
Dalsak gitsek gözlerimizde derin , ben bala doysam sen kahveye sıcak sıcak
Kaçsak şimdi senle, herkesi nefes nefese, kötürüm peşimize taksak
Kaçsak gitsek buralardan da, sen ben işte, öyle, birbirimizde kaybolsak...
İnsan denen şu varlık, kadınlar ve yahut erkekler
Her şeyi kazanacak kudrete asla sahip değildirler
Ama anılar dâhil her şeylerini bir anda kaydedebilirler.
Bu
Günaydın aşk veya sevdam iyi geceler
Gözlerin son bir defa daha bende kalsın mı bugün
Çünkü bugün, firar edip bu ak çatılı viraneden
Gözlerinde eşkıya kaybolmak istediğim o son gün…
S.Güler-16.4.2015
Ben senden değil aşktan, kefenli fani aşklardan vazgeçtim
Ey yerde yeşilim, gökte güneşim bulutum, ayda gece sihirim
Anladım ki aşk bana ceza, canda eza, günahı ahir vebalim
Bende mevsim kış hazanı, ben mevsimsiz yazlara tövbe ettim...
S.Güler-30.8.2016
Koparmasın diye kış fırtınaları kanatlarımı
Çiçek kokulu bahar esintilerini bekliyorum.
Gereksiz bir ağustos böceğiyim belki dünyanda
Lâkin seni ben kelebek düşlerimde seviyorum…
S.Güler-25.2.2014
Hayat bir kelebeğin ömrü kadar olmalı
Uzun olmamalı tek göz açıp kapamadan.
Kimselerden söz dahi kalmadan alacaklı
Hiç Kimseye minnet dahi borçlanmadan
Hayat öyle uzun olmalı ve öyle bitmeli ki
Doğmadan, uçmadan ve çiçeğe konmadan…
Öpüşler bahar çocukları kelebeklerdir
Bal çiçekleri de dudaklar
Ve sevişmeler, tenlerin kelebek vadisidir...
S.Güler-15.4.2016
Dön artık
Öyle bir dön ki bana ve de öyle bir anda
Sana ön yargılarını nakış işleyen kem eller
Kutupta gibi donsunlar ekvator sıcağında…
S.Güler-10.2.2015
Bu kaçıncı ya rab
Kaçıncı ayaz namlu, kaçıncı kırağı mermisi, bu kaçıncı kara kış pususu
Yine bir kahpelik vurdu göğüs kafesimin kalan bir kaç kemiklik kuytusunu...
S.Güler-6.2.2017
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!