Elâ gözlüm muhabbetin azmıdır
Sîmânız ay gülüşünüz yazmıdır
Kaşın keman elâ gözün sazmıdır
Dokun mızrâp ile inlet telimi
Sazım sensin sözüm sensin özümsün
Bu dünyaya gelişimiz
Gidişimiz ölmek kadar
Hayatla dans edişimiz
Nefes alıp vermek kadar
Doğumdan ölüme kadar
Derdi bana yüklemiş
Dertsiz kalmasın diye
Erkâmı unutturmuş
Derdi saymasın diye
Sessiz ağlar ya insân,
Ne sükûta döner dilim ne söze,
Yol bile görünmez kapalı göze
Utangaçlık vurur edepli yüze
Issız geçer gider korkularımız
Ölümlü korkar mı cenk'inesinden
İnce bir kasivetle sarildı ruhum
Daha düne kadar ben bir bütündüm
Ayaklar altına düştü gururum
İmdât ile geldim sana tutundum
Sanki Cehennem ateşiydi gözün
Koştur ardindan beni ârafsızca
Varlığıma şahit ol tarafsızca
Değerli değersiz kelimelerle
Şiir şiir sev beni sınıfsızca
Özlenen Vatanın gurbeti gibi
Ruhumun ölümsüz yanıyla sevdim
Bu gönlüm gönlüne biâtlı sevdâm
Küllenmiş yaramın kanıyla geldim
Deli taylar gibi bir atlı sevdâm
Okşadın ruhumu sezdin sevgimi
Aşk vurgunu bir sevdânın nehrinde
Îtikafa girdim, sükût zihnimde
Kırık dökük şu gönlümün şehrinde,
Uzâk tut yelini sevdâm üşüyor.
Sükûtun mabedinde dilim çarmıhta
Sessiz sedâsızca alıp gönlümü,
Sarıldım râhmetin papuçlarına.
Görünmeze mahkûm kalan ömrümü,
Koydum Azrâilin avuçlarına..
Gözümün önünden geçen resimler
Derdimi cânâna anlatan sazım
Önce hicâz ile yansın Türküler
Yâre kâr etmeyen bana mı nazın
Ankara misketle cansın Türküler
Perdelerin arkasına gizlenmiş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!