Gökler dolusu yangındı şehâdet!
Alanı gül eder yananları kül
İçinizde ise gizli ihânet
Şerefi zûl eder şerefsizi gül.
Toprakta kınalı yatan mehmedim
Çıkmayisun yaziya
Yayliya eraziya
Ben elmişum aşkinla
Neylersun faraziya
Cehennem sensizliktur
Ben dört başı mağmurlara
Rest çekmişim çamurlara
Çeketimi yağmurlara
Asa asa astım gittim..
Göğüs gerip sillesine
Hayalime düşer elâ gözlerin
Boynumu büker de büker ağlarım
Rûhuma işlerken tatlı sözlerin
İçimi çekerde çeker ağlarım.
Oturmak isterdim göz göze gelip,
Içimizde soysuz nice piçler var
Salyaları akan çürük dişler var
Bu işin içinde başka işler var
Kahpeler oyuna çekiyor işte.
Şehâdet yolunda er iç çeker mi
Evleri kerpiç duvar
Önünde akar pınar
Senin gibi adama
Elbette kızlar yanar
Celal celal bal celal
Şeref satar mezatta eşrefi piç
Dünyaya yük olurmu meşrebi hiç
Hani kan iç kızılcık şerbeti iç
Cehâletin ibriğinden su içme.
Mecnûnun aklı hep leylâda kalır
İllâ bir adamı asan değildir
Bilumum haddini aşandır cellât
Allah'ın emrini bâğnazlik deyip
Evi ocakları basandır cellât.
Dîn-i mubîn için çağ dışı dedi
Cenneti sorarsın bana aklınca
En çok kalbindeki sevdiğin yerdir
Gayrimüslim namusuna sarkınca
Cennet,ok yayını gerdiğin yerdir.
An ben an yakınız hâkka vusûle
Kimsenin lütfûna eyleme tâlep
Bedel ağır,cevher-i hürriyyetdir.
İşte arşın işte Şam ile halep
İste! Cennet ebedî mülkiyettir.
Sen iste mevlâdan o Rahmetullâh
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!