Seyyahın Heybesindeki Defter

Abdulmuttalip Salman
14

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Seyyahın Heybesindeki Defter

Eski bir efsanedir yaşamak
Tarih sayfalarına hiç yazılmamış
Kırlarda dolaşan çocukların yüreğinde saklanır
İhtiyar şehirlerin sokaklarında gezinir avare
Ocak başında ısınan avuçlarda gizlidir
Yol bekleyen gözlerden süzülür gizlice
Pejmürde şairlerin mısralarında görünür
Öksüz köpeklerin, akşam ezanıyla uğultusunda duyulur
Bazen titreyen sazın yahut yaylı tamburun sesidir
Eski, çok eski bir aramaktır aşk
Hiç bilinmeyen zamanlarda başlamıştır arayış
Akşam ve sabahın birbirine kavuşma telaşıdır
Sabah yırtarken gökyüzünü, çoktan seher olmuştur
Akşam kavuşmak için çırpınırken, çoktan çökmüştür karanlık
Sayıların tükendiği zamandan kalan umuttur
Biliniyor gibi sanılan hislerden, bir şarkıdır bulmak
Eski bir çocukluk hatırası gibidir
İlk diz yarası ilk utanma ilk acı
Kader çizgisindeki o ayrımın, kalbe verdiği sancı
Bilinmeyen dilde bir türküdür kaybolmak
Baş dönmesi, gönül bulanması, kan zehir kusmaları
Damarda kan yerine, hüznün akıp gitmesi
Bir anlamaktır, insanın çıldırış ve delirmesi
Hatıra sandıklarda, miras kasalarda değildir ancak
Gönüle ağırdır, bir gözün hatırı bir sözün mirası
Tarih sayfalarında sade bir adı kaldı
Anlatılmamış her sevdada iki tanık vardı
Acıyı hangi dilde anlatma telaşı
Taşlar dile gelmez mi sular anlatmaz mı ?
Peki nedir rüzgarın uğultusu
Kağıt cansız mürekkep cansız
Kalem yazar kırılmaz mı okuyan göz ağlamaz mı ?
İnsan durur durur da, o bilinmeyeni mırıldanmaz mı ?
Rüya gerçek, hayal hakikat ise serap yalan mı ?
Eski bir deliliktir seyyahlık çok eski
Bulan bahtiyardır da, bulmadan yitip giden ahmak mı ?
Eski bir davadır bu, daha görülmemiş hesabıyla, bu diyardan göçen

Abdulmuttalip Salman
Kayıt Tarihi : 7.6.2018 02:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Abdulmuttalip Salman