Böyle bir zamana nasıl denk geldik.
Gözde perde, dilde edep kalmamış.
Büyük der susar küçük der severdik.
Utanma duygusu, hicap kalmamış.
İnsanlar değişik, zaman karışık.
Sabah düşman olan, akşam barışık.
Torun çırılçıplak nenesi aşık.
Bu imansız çağda ayıp kalmamış.
Yekpare düzene ayak uydurduk.
Onlar soyundular biz seyre durduk.
Özendik, bezendik bizde soyunduk.
Bir baktık (ki) vücutta esvap kalmamış.
Biz böyle değildik, ne oldu bize.
Düştük bir karanlık kara dehlize.
Bizi çıkaracak olan düzlüğe.
Rehber unutulmuş, kitap kalmamış.
Fikir hasta, zikir toprak altında.
İblis ile arzu tek bir batında.
Dünyaya bakınca şehvet katında.
Hakka sırt dönmüşüz sevap kalmamış.
Kelam ehli durup, susunca birden.
Şevke gelir yalan durduğu yerden.
Sözler silinince bir bir defterten.
Dili bülbül yapan hitap kalmamış.
AKÇA yare, sıkı dostluk yetince.
Yetiştik, büyüdük dostluk içinde.
Dostun iyi günde işi bitince.
Dar güne koşan bir Ahbap kalmamış.
Kayıt Tarihi : 2.8.2024 14:31:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!