Ateş vapurunu icat edenler
Yelken açıp yel kadrini ne bilsin
Süleyman'dır kuş dilini söyleyen
Her Süleyman dil kadrini ne bilsin
Hayvanlarda bir kaç çeşit fırkalar
Kırılsın kanunun telleri felek
Aksi murad üzre çaldığın yeter
Hakka, hakikata oldun büvelek
Zulmü adalete saldığın yeter
İskender deryanın almış haracın
Yerin göğün ismi cismi yoğiken
Bir ezan okunur sedâsı nerde
El ermedik göz görmedik bir nesne
Yapılmış kubbesi, Hudâ'sı nerde
Bazı âşıklar da kendisin över
Sofu olmaz bizim ham demirimiz
Haddeden çekilmiş teli biliriz
Yürütmüştür cansız dıvar pirimiz
Temiz zevki temiz dili biliriz
Sofu bilmiş olsa hakkı rızayı
İmdâde erişsin ol üftâdeler
Pervâneleri yakan şem'ayiz biz
Aşkı uşşâka ver ki mutâdeler
Mest olan mestâne meyhâneyiz biz
Takdir-i ezelden yazılan gelir
Her ırmağa bir yol vermiş akıyor
Cümlesini bir deryaya döküyor
Her kumaşı bir tarakta dokuyor
Şeridini pazarlara çözüyor
Bülbülün aşkına sebep gül oldu
Yumurtasın kokutmağa
Yatar sanma gürke beni
Aşkın dersin okutmağa
Sanma korkup ürke beni
Ben aşıkın birisiyim
Eski libas gibi âşıkın gönlü
Söküldükten sonra dikilmez imiş
Güzel sever isen gerdeni benli
Her güzelin kahrı çekilmez imiş
Bülbül daldan dala yapıyor sekiş
Âdem tabiatlı melek sıfatlı
Şah olursan sana geda bulunur
Her kim güler yüzlü ve dili tatlı
Olsa anda lütf-ı Huda bulunur
Pehlivanlık edüp nefsin yıkarsan
Gönül bir boyadan rengin almadı
Her boyaya tavus gibi dalıyor
Cehennem nârına hâcet kalmadı
Aşk odu içimde dâim yanıyor
Gam suyuyla mayam böyle karılmış
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!