Uzaydan bakınca,
Dünya döner durur tek başına,
Altı milyar filimlik,
Altı milyar macera...
Kime sorsan hayatı filim olur ya güya,
Yanıyor, ve yanmakta dű nya,
Al yazması düştü dereye
Bakalım kısmeti nereye
Daha on sekizine gelmeden
Adı düştü dillere, yâr dillere...
Bir gün sende sevgi denen duygunun
O kalleş silahıyla vurulacaksın
Terk edilirken ciğerin yanacak
Gözlerin pınar olurken
Titreyen dudaklarından bir 'gitme' çıkacak, gitme...
Ama duyanın olmayacak
Bir od ki sinesinde yüreğimin,
Firakıyla kavrulur habibinin
Sayıklar gibi zikreder ismini leblerim
Emret de bitsin
Hem firakım hem de egganım benim...
Düşünce enflasyonu içerisinde duygu erozyonuna uğramak
Garip, garip olduğu kadar da acı
Düşünce, insanı kendisiyle başbaşa bırakır
Düşünürken eleştirir, yorumlar
Yorumlarken yargılar
Yargılamada Hâk ölçüsü değil
Gözyaşlarımı,
Nöbetçi bıraktım kalbimin kapısında,
İzinsiz içeri giren sen,
Eğer ki firara yeltenirsen,
O iki damlayı görür de,
Vazgeçersin belkide...
Not düşüyorum tarihe,
Demokrasi, Demoklas’ın kılıcı gibi,
Sallanırken zayıfların tepesinde,
Kan emici vampirlerin sofrasında baş köşede...
Humanizim nutukları atılırken meclislerde,
Evlat yüce dağ başından kopup düşen çığ gibi
Apansızın koptun hayattan
Çığın altında kalan biz olduk...
Anan oğul der ağlar,
Bacıların gardaş der ağlar
Hayat bir sınavmış
Benimkisi bir nefes kadar kısaymış
Ecel, bir hakikat bir gerçek
Ha yedisinde ha yetmişinde
Sevdaların en güzeliyle süslenmişim
Gelinliğim kefenim
Ey insanlar sizlerde ölüme mahkûmsunuz
Yaşarken öleceksiniz hem de bin kere
Kahpeliği tadacaksınız sırtınızdan vurula vurula
Kalbinize göme göme sevgiyi tadacak
Gözyaşlarınızla ihaneti görecek
Nefretle yaşamayı öğreneceksiniz...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!