Şeyhim Şiiri - Muhammed Çelik

Muhammed Çelik
40

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Şeyhim

Alışamadım şeyhim
ne bu kainata bu düzene ve bu insanlara
insanlar kırkına geldiğinde toprağa kök salmaya başlarmış
yirmilerimde üzerimde ki toprağı atamıyorum şeyhim
evime geldiğimde hep aynı tablo karşımda
tanımadığım ayakkabılar görüyorum bu aralar kapımın önünde
fakat şeyhim sadece bir garib yaşar bu evde
dışarıya çıktığımda ise hep aynı kaldırımlar
sahi kaldırımlar neden bu kadar ıssız şeyhim
her şey neden bu kadar monoton
İsrafil neden üflemiyor sura
oyun neden bitmiyor şeyhim
Güneşi kim güdüyor
dünya neden durmadan dönüyor
dönüyor insanlar etrafımda,başım dönüyor şeyhim
bir şarab uğruna yaşanmalıydı hayat
ve bir tütün yanında küllük
anka kuşları küllerinden doğarmış
bu küller beni boğuyor şeyhim
gözümüz kör pusulamız bozuk
karanlıkta kaybolmadık, ışığımızı kaybettik be şeyhim
bulutlar yeniden kararıyor
karakış evlere soba yaktırıyor
evlerin bacalarından dumanlar tütüyor
dumanım benim yüreğimde şeyhim
faili mechul sesler yankılanıyor kulaklarımda
derin bir seda bastırıyor bir yudum daha alınca
hakikat şarabta mıdır kulakta mı şeyhim
şeyhim ben buraların gezgini değilim
topraktır benim gidecek tek yerim
nice furyalar içinde münzeviydim
mahpus oldum bir çift göze
O gözleri görmesem de olur şeyhim
O gözler benim hulyamda olduğu sürece
Gözleri kaybetmedikte gözlerinde kaybolduk diyelim be şeyhim
yolumuzun sonu belli değil
gittiğimiz yol, yol mu belli değil
gönülden gönüle desen değil
bu yolda sonumuz ne olacak şeyhim
geziyor insanlar dimağsızca
ediliyor küfürler imansızca
şeyhim, en az üç dilde ana avrat dümdüz gideceksin.

Muhammed Çelik
Kayıt Tarihi : 5.10.2020 01:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muhammed Çelik