Koparma hoyrat ellerinle,
Yerlere atıp da ezme!
Bilmez misin onlar
Zarif ve narindirler?
Ey vefasız! ... Ey hoyrat! ...
Gurbet çeken garibin sıla hasreti kadar
Bugün mahzun gönlümün sana ihtiyacı var.
Küllenen o maziden hayal meyal belirdin;
Canlandın da gönlümün mecruh yerine girdin.
Issız, sessiz, sınırsız bir çölün ortasından
Uzayan yolda giden yalnız bir yolcuyum ben.
Cana yoldaş saydığım her şeyin arkasından
Bakakalıp yokuşa akamayan suyum ben.
Her âşinâ selamsız gelip geçiyor geri;
Kimsesiz gönlümde mahzun duygular
Götürürler beni çölden çöllere.
Pınar pınar hayal ettiğim sular
Serap olup gitti alev yellere.
Öyle perişan ki gönlümün hâli,
Şi'r-i dîvân içre çeşmân hîç elâ olmaz güzel.
Şâyet olsa ondan özge bir belâ olmaz güzel.
Ol kemân u tîri çektin cenk için dil mülküne,
Böyle katl-i cân olan bir Kerbelâ olmaz güzel.
Gitme ey sevgili ayrılma benden
Ya da vur alnımın ta ortasından
Hiç ayrı yaşar mı bir can bedenden
Vur beni öleyim kafatasından
Beynim aksın düşünemez olayım
Kazağının dirsekleri yamalı,
Şalvarı da yırtık çocuk ah çocuk!
Senin de hep giyindiğin olmalı,
Ordan burdan artık çocuk ah çocuk!
Koşuyordun oğlakların peşinde,
Mahzun yalnızlığımı sana haykırdım dünya;
İnadına kubbende ebedî yankılansın!
Gönlümün gurbetini sessiz hıçkırdım dünya;
Bitmeyen hasretimle senin vicdanın yansın!
Sessizliğin sesini öyle çığlık çığlığa
Kimsin sen?
Sensiz neden boynum büküktür?
Yüreğimdeki bu acı sancı nedir?
Neden bu acı sancı yüreğimdedir?
Bu susuzluk nedir?
Beni hüzne sevk eder mahzun esen şu rüzgâr;
Küllenen hicranımı savurur diyar diyar.
Beni şu alemimden özge hale sürükler,
Körelmiş sevdaları eser eser körükler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!