Menteşe desem,
Felahiye desem,
Kayseri desem…? Bilip cikarabildiniz mi? Ben,
Köyden ilçesine, ilçesinden şehrine tek tek ömrüme nasip olan hayata kiminde merhaba dedim dogdum, kiminde hava; su, toprak, ateş.. ne varsa sebebine oynadım; eglendim, büydüm,
Kiminde büyük köprülerden geçtim bazı. Bazı da üflesen uçar şeylere takıldım kaldım.
Ya kör karanlığında yattım kesatın, ya da bir tutam insan sesinde sabahın olmasını bekledim.
Sonra günlerden birgüne, teker üstü koltuk numaralı bir terminal.. Yükü insan, biri de ben; Sureti bellisiz hayallere doğru arpanın,çavdarın ve buğdayın ekmeğidir diyerek…..
O ekinden bu ekine, toprağından aktarmalı savuşup giden trenlerden birinde yine ben..
Bir laf daha açtık yani sizin anlayacağınız ilinden ayrı, yurdundan uzaklık diyene.Varın artık ismini siz koyun. Ya sıla gayrısiıdeyin,ya gurbet ve ya gurbet içinde bir gurbet..
Unuttum bile sayısını kaç bucak göçtüm, kaç insan kalbini evim yuvam belledim..
Şimdi kırklı yıllarn ortasından geçip yürümekteyim.
Ey güzel dünya, dost,
Sevgili Insan...
Şimdi tanıştık işte.En az siz kadar, menun oldum.
Şiire, söze gelince;
Başkasını bilmem, bana göre ustası çırağı yok bunun. Yeter ki, bebek diyip büyüttüğümüz insanda hep çocuk yanı bir kalp ile kalabilelim. Eğer öyleysek; alem bizi kendi bilir, biz de alemi kendi gibi bizden ve candan...
Eğer öyle isek, gönlümüzün köşkünü AŞK' tan haricine kiraya, ölsek te vermeyenin ta kendisiyizdir.
Nedendir derseniz.? Hayat denen şey herşeyin vebali boynundaki kefili,
Aşksa, hayata birebir ve her güzel olana kefil...
Öyle diyen kalp ise, gözbebeğimiz, yani kendisi bildigimiz Insana..
Böyle Insansa..doguştanberi her hali aşık ve şairdir.
Böyle bilip böyle bildiginiz ben, yazdırıyoruz işte bazı bazı, gönlümüze katip olan kalemi.
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!