Buyur gel, kapat kapıyı.
Rüzgar girmesin içeri.
Sırtımızda hırka, ayağımızda patik.
Yok yok bir yere gitmiyoruz.
Böyle dolaşırız biz evde.
Bakmayın ortalığın dağınıklına.
Kıyıda oturmuş neyi bekliyorsun
At kendini köpüren sulara
Dibe vurunca korkma
Boğuluyorum dediğin anda
Bir yunus gelip tutacak ellerinden…
Özgürlüğün tanımını,
Sözlük sayfalarında arıyorsak,
Yırtıp zifiri karanlığı,
Çıkamıyorsak aydınlığa;
Korkularımızı yenip,
Paylaşamıyorsak hayatı,
Bir yalımız olmalı,
Tepenin başında,
Taşı benden, toprağı senden...
Terimizi katmalıyız sıvasına,
Ellerimiz değmeli boyasına,
Kapısı, dostu düşmanı tanımalı,
Karanlık olunca gökyüzü,
Sıtma tutar beni.
Dizlerim tutmaz, gözlerim görmez olur.
Aklıma ölüm gelir.
Şimşekler çakıp, fırtına çıktığında,
Ah ah...
Yine gam, yine keder
Basıyor notalar.
Buram buram hüzün
Sarmalamış dört bir yanımızı.
Gözler ağlamaklı, dudaklar buruk...
Yer gök sarsılıyor
Toprak ayağımızın altından,
Kayıp gidecek gibi.
Sular kabarmış, yuttu yutacak.
Bir seçim yapmalı
Ya azgın sularda birlikte boğuşmalı
Her şey yasak
Gün ışığında elele dolaşmak,
Ay ışığında öpüşmek,
Aşkımızı yaşamak yasak.
Sarılıp ağlamak,
Doyasıya kahkahalarla gülmek,
Bir tahtın var,
Kalbimin sarayında
Bahçesinde yemyeşil ağaçlar ve cıvıl cıvıl çocuklar
Umurumda mı mavi gökyüzü,
Renkli çiçekler, yeşil ağaçlar,
Denizler, dalgalar,
Balıklar yada kuşlar...
Umurumda mı yaşamak,
Aç kalmak yahut tok olmak...
Otomotiv sektöründe çalışırken tanışma fırsatı bulduğum
şairimizin:'Hüzün yaprakları'adlı şiir kitabınıda imzalatma onuruna eriştim.
Sadece 'Kalbine sağlık' demem yeter herhalde...
Saygılarımla,