Demek gidiyorsun
Sanma ki hayalin
Gözlerimin yabancısı olacak
Ve gözlerim
Geçmişin peşinden koşmayacak
Enindârım hicranından kalbimdeki aşkının
Bir nefha ruhundan gelmezse can havar edecek
Nice eyyâm geçirdi can yetim kalmış cesediyle
Fakd-ı nûrunu şu fakir ölüm itibâr edecek
Bu fani yerde bitmez mi keder?
Hayat bir gölge, hakikat nerde?
Nerde bir yer ki ölüm yoktur der?
Şu derde çare bulsak o yerde.
Varmış ve yokmuş, ne kısa zaman!
Vermedi asla bana hiçbir ümid
Hayatın vazgeçmez müdavimleri
Avutmadı ne müstakbel hayali
Ne de maceralarıyla mazinin kavimleri
Hüzün istila etti efkarımı
Bir anne kucağıdır sığındığım geceler
Tenden canı çekmeyin, benden karanlıkları
Bilmem bana ne oldu, nedir bu bilmeceler?
Hiçbir şey görünmüyor, söndürün ışıkları.
Simsiyah dâmenine sığınıp gecelerin
Yine kış geldi
Sensizlik diyarında bu kaçıncı akışımı geçiriyorum
Kalbimin dallarına figanlı acılar tünemiş
Bir kor gibi duruyor yüreğimde hasretin
Ve veda gözyaşlarının ıslattığı mendil
Ayrılığa yazdığın son şiir sonra
Serin serin esen yel
Tut al beni bu yerden
Bilir misin ne bedel
Verdi gönlüm kederden
Onsuz bende kalmadı
Gönlümün şu pejmürde haline yar, bir dokun
Verme karanlıklara gözlerimin rengini
Bir hayal gülüşünden, bir tel saçın, bir kokun
Rüyalarımda görsem hayatın ahengini
Gönlümün şu pejmürde haline yar, bir dokun
Yine dizboyu hasretli coğrafyadayım
Hissiyatın en utanmazı var bende
Kalkıp yürümek geliyor içimden
Ve yine ılık hasret hücum ediyor gözbebeklerime
Kahrolası insan ne nankördür!
Çektiğim gerçek mi, hayal mi, düş mü?
Gözlerinin rengini özlemişim
Avuçlarından usulca selamlar bırak
Sadık rüzgarların uğultusuna
Işıldayan bir yıldıza göz kırp
Bir gece hüznünde
Semalarda gözbebeklerimi ara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!