bahçe kadar eski olmalı
gençleştirmek lazımmış zamanında baksana, upuzun ölmüş badem ağacı
dibinde genç bir narın yeşil dalları çiçekte
kime benzer nar ağacı
Bambal zamanı karaağaçlarda
Kayınlarda gorukmancarı
Baharı demleniyor, dağlarda Çaycuma'da
Çakalın eriği, elması ve kuşun kirazı
yeşil ormanın içinde beyaz, bulut bulut çiçek.
Söğüt çubuklarına vurgun sele sepetçilerin çadır önünde örgü vakitleri ve kuyruk sallayan, örüklü atları
Bir de yüzlerini güneşin esmere çektiği bir tabur çocukla gelen şenlik.
Harmanlara komşu göçebelerdir.
Başka köye göçünceye kadar köyün bekçileri yüksek alarm verir.
Tam da sararmışken arpalar,
İş çılgını günlere tırpan kurardık.
Ayakçak bağlardık.
Çömlekte çalkama,
Eşeğin heybesinde azık.
Sana mevsimler yükleniyorum.
Ağacın birinde durmadan göçüyor mevsimler.
Baksana, sonbahar ağaç.
Herkesin bir ağacı vardır.
Ağacından tut, gelecek en güzel mevsimler.
İnince yolumuz Anadolu'nun yaylalarından,
Yolculuğumuz ipek gibi bir Mayısta.
Ne zaman bir iğde çiçeği görsek arabamızın camını açardık,
Biraz öksüzdü ağustos her seferinde o bolluğu bırakıp memleketlerimizden göçerdik,
Habercisi güzün rüzgarlar, sallarken öksüz bir ağustosu,
Dağ armutları geç uç verir, geç renginden vazgeçer, demir gibidir alıçlarla soğuğa.
Alıç çiçek açar, gül çiçek açtı sanarsın.
Kuşburnu çiçek açar, gül çiçek açtı sanarsın.
Yeniyıldız'da kiraz çiçek açar, gül çiçek açtı sanarsın
Gül mevsimiydi
Bir ucunda sevdiğim kız
Bir ucunda memleketim
Tariflere gücüm yetmiyor bu yolu
bu yolculuğu
Dağ armutları geç uç verir, geç renginden vazgeçer, demir gibidir alıçlarla soğuğa.
Alıç çiçek açar, gül çiçek açtı sanarsın.
Kuşburnu çiçek açar, gül çiçek açtı sanarsın.
Yeniyıldız'da kiraz çiçek açar, gül çiçek açtı sanarsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!