Güneşli bir bahar gününde
Onu gördüm, okul çıkışında
Çağıran, tatlı bakışlarıyla
Takıldı, liseli yüreğimin saflığıyla
Ayrıldım, bir bahaneyle arkadaşlarımdan
Yaklaştım yanına “merhaba”yla
Tanıştık, arkadaşça sohbetle
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Ondandır; kolay sevmiyor bu kalp başkasını
Ondandır; hep çekingen yüreğim sevgiye
Ondandır; gözlerim bakamıyor, ışık saçan gözlere
Ondandır; hep susamış, aç kalmış yüreğim; gerçek sevgiye…
tebrikler bu güzel yüreğe...gerek yok dostum bence doğruyu yapıyorsun, hiç bir şey kolay değil, sevmek bile, yürek isterim yürek...
ne yazık ki ölüleri öldüremiyoruz.
.................................................
Mezarı Olmayan Ölü
sağlıklı düşlerden
sayrı gerçeklere
ölüme aktı zaman
yaşanmış ne varsa
gömdüm de sıradan
tek ölü sensin mezarı olmayan...
Meliha Yüceaktaş
Sevmek, karşılıksız bile olsa, seven için artı bir değerdir bence. Eninde sonunda yerini bulur şu veya bu şekilde. Durum ve duygularınızı iyi anlatmışsınız. Bazı davranışlarınzla ilgili psiko dinamiğin de farkındasınız ayrıca. Tebrikler Cengiz Bey, saygılarımla.
22 yılda unutulamayan bir sevgi...sevmiyorum derken bile seviyorum der gibi...sevgi ve saygıyla...
Emek verilmiş şiire... Şiirde zaten kurgusu ve güzelliği ile bunu gösteriyor.
Sevmemiş olsaydınız bu muhteşem şiir yazılmazdı. MUHTEŞEM bir şiir olmuş kardeşimi tebrik ediyor ve şiirdeki başarısının devamını diliyorum.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Sevgi ve saygılarımı sayfanıza bırakıyorum.
Altıncı tam puan tekirdağ'dan geliyor.
“Sevmiyorum seni” dediğini duyduğumda
Kırılan kalbimin sesini bir duyabilseydin
Pişman olur muydu yüreğin?
Bu kadar basit ve sıradan söylemenin
Bana verdiği acıyı
Görür müydü kör gözlerin?
Aşkta en acı olan kabul görmemek değil de, gözlerdeki ağır ifadedir. Hele genç çağlarda böylesine ağır geliyor heyecanların kırgınlığı.
Özellikle yukarıya kopyaladığım ifadelerden etkilendim. Bana göre en vurucu dizeler, şiirin kalbi burası.
Tebrikler, yüreğinize sağlık.
Selam ve sevgiyle.
Bazen eski yıllarda yazılan şiirin yerini bir şey doldurmuyor ben okudum ve de çok beğendim yüreğiniz var olsun...kutlarım
Kutlarım Cengiz bey. Duygusal bir çalışma olmuş. Kaleminiz daim olsun
Selamlarımla
İçtenlikle, büyük bir masumiyetin titreyen dilini, dizelere ne de güzel yansıtmışsınız Cengiz Bey kutlarım. Bu şiirinize, Sevda Üzerine Çeşitlemeler ' dörtlüklerimden bir tanesiile bir katkı yapmak istiyorum, izninizle...
Hummalı hazan kokusuna eklemlenmiş
Suskun sevdanın yürekte yalnızlığı,
Aşkın dolambaçlı loş yollarında
Çocuk masumiyeti arılığındadır.
SEvgilerimle esen kalın!
Son derece yürekten yazılmış samimi içten duygular anlatım içtenlik fevkalede kutlarım saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta