Otur karşıma bak gözlerime!
Önce kara kışları sıkıca giyin üzerine,
Sonra;
Saçlarını topla, sert poyrazlar dan savrulmasın!
Yüreğinin ışıklarını da söndür, loş kalsın…
Ben alışkınım, karanlıklarda kalmaya,
Yine de sana kıyamam,
Aşk alev alırken, kamaşmasın gözlerin.
Olur ya… Sende tutuşacaksın!
İçten içe yanacaksın elbette…
Sevgi bir varmış bir yokmuş işte.
Bir rüzgardır aşk,
Öyle eser ki göz açtırmaz
Anlamadan savrulursun yabancı iklimlere.
Yıldızlara bakar gibi bakarsın hayranlıkla,
Her şey ışıl ışıldır ve seversin,
Hem de ayakların yerden kesilircesine,
Sesin kısılırcasına seversin…
Sevdiğinin çarpım tablosunu ezberlemeden,
Hançeri ciğerlerine saplarcasına seversin…
Ergen sevgidir önceleri,
Toz pembedir dünya…
Hazanın yeri yoktur!
Paraleller sevgi meridyeninde kesişir.
Ayrılık sokaklarından geçişler sollanır!
Bir bakmışsın ki;
Dalgaların özgürlüğünü ele geçirmişsin,
Yükseltebildiğin kadar, yükseltirsin yüreğinde.
İstediğin kadar kötülükleri boğarsın kendi içinde
Özgürce yaşadığını sanırsın,
Oysa sevince… Her şey elinden alınır bir bir…
Umutların esiri olmuşsundur artık,
Her gün bir umut dersin,
Umutsuzluklar el çekerken senden.
Sevgiyi anlat diyorsun ya;
Bırak anlatmayayım!
Öylece kalsın bırak gitmesin yüreğimden
Kayıt Tarihi : 13.1.2013 18:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!