çamurlu bir yağmur durmaksızın sana uzanan ellerimin yaşlanmışlığı
kent hem sana hem bana suskun kınında bıçak gibi
köprüler mavnalara küsmüş gibi biz şeytan minaresi uçukluğu
gücümü alırım yokluğundan nasılsa aşk mı bu küllenmişlik mi küçüğüm
mektuplar da gitti saklayamadık ömürlerimizi birbirimize
olsa olsa birer parça ayrılık katığı çıkınımızda
sen sınırsız denizleri sürerdin dudaklarına
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Devamını Oku
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini