Umutlarını darağacında yitirmiş bir çocuktum ben.
Sağımı solumu bilmezdim ki sana nasıl döneyim?
Her yönüm sana açılırdı fakat zamanla sana açılan
yollarım da kapandı.
Martıların bir tabloyu andıran uçuşları vardı.
Bülbüllerin şakıdığı zamanlardan biriydi sanırım terk
ettiğinde beni.
Kalabalıkların arasındaki yalnızlıkla doldu sesim.
Susmadım, susamadım da duyuramadım sesimi.
En acı çığlıklarımda bile.
Seni kalbimden koparıp atmak meşakkatli işti,
Kalbimin bir parçasını komple koparıp atmak gibi.
Artık ne sen varsın ne de her atışında adını sayıklayan
kalbim.
Dağa taşa yazmadım belki adını ama sol kaburgam hep
senindi,
Belki de bu yüzden sevmedin beni…
Gözlerine derin bakarken kurduğum onca hayalin
enkazında can vermek,
Susamak dudaklarına bir içim su gibi.
Çayım, aşım bile soğudu seni beklerken.
Kimi vedalara hoşça kal dememeyi de sevdiğim bir
yazardan öğrenmiştim.
Keza bir garip yolcuyum şu şans eseri var olduğumuz
dünyada,
Bilhassa şu genç yaşımda,
Emekli olmuş gibiyim sevmek mektebinden.
Kayıt Tarihi : 19.5.2023 17:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!