Sevmek istiyorum seni hesapsızca ve korkusuzca... Ama korkuyorum, hançerlendiğim günleri düşünüp hayatım bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçtikçe tüm kabuslarım azıyor... Hepsi birer haydut gibi beynimin içinde tepinirken duygularım ayağa kalkamıyor... Ben bir mahkum gibi tutuklu kalıyorum sende ve korkularımın girdabının içinde...
Dokunmak istiyorum sana hatta kokunda başka bir dünya da dirilmek sıcağında tazelenmek... Görüyorum ki istmek yetmiyor bana vereceğin cesareti istiyorum, gözlerinde ki o tılsımı yakalamak ve hiç kaybetmemek... Orada ki denizde kaybolmak ve bu beni öldürüp yeni bir ben diriltmek istiyorum...
Anla işte bağlanmak ve sende kalmak istiyorum... Başarır mıyım, başarır mıyız bilmiyorum... Ellerimi nasıl tutacaksın ve bu sonu görünmeyen uçurumdan nasıl çekeceksin beni bilmiyorum ama... Ben kurtulmak istiyorum... Gözlerinde yalan olmayan bir bakışla bana bir şiir yazar mısın... Ve artık sabrı tükenmiş olan bu aşık kadına son noktayı koyar mısın... İhanet olmayan bir dokunuşla yüreğime akıp, donmuş kanımı yeniden şahlandırıp beni hayata bir kez daha bağlar mısın... Yoksa arşa açılmış ellerimi kendi soğuğunda sende bir başına suskularına bırakır mısın...
30 Kasım 2009
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla