Oturunca hüzün ve çilenin sofrasına.
Vuruldum o an gözlerin karasına.
Hangi makamda olursan ol,
İhtiyacın olur insanın en hasına.
Hasretim senin gönül sıcaklığına.
Aşkımı gizledim kömürümsü saçlarına.
Yokluğunda hayatım tarumar olur,
Her şeyimi veririm bir anlık vuslatına.
Gitmez gözlerimin önünden yârimin mah cemali.
Benim yârim âşıklar meclisinde alidir ali.
Yüzlerce metreden ayan beyan belli olur,
Ben gibi sevip de sevilmeyenlerin hal ve ahvali.
Unutmam senle geçen hiç bir an ve zamanı.
Seven âşıkların, için için sızlar her daim sol yanı.
İşin kolayına kaçmadan birbirini sevenler,
İki cihanda da kazanır her türlü şöhret ve şanı.
Sevmek, insanı cennetlik eden anahtarların anasıdır.
Sevgilinin haşin bir bakışı, sevenin günlerce süren yasıdır.
Sevda ormanlarının patika yollarında kumrular gibi koklaşırken,
Sevenin sevdiğinin kulağına “seni çok seviyorum” diye fısıldamasıdır.
Yüce Allah’ın Vedud esması olmasaydı gönüllerde sevmek olmazdı.
Sevmeyi şiar edinen gönüller sevgi ve muhabbetle dolmazdı.
İçi dolu sevmeler başı dumanlı karlı nice dağlar kat eder,
Fikri güzel gönlü güzeller birbirini arayıp bulmazdı.
11-13/ Ekim/ 2022
Kayıt Tarihi : 13.10.2022 11:21:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!